Uzun zamandır yazı yazmıyorum. Rahatsızlığımdan dolayı. Kamuoyunda malumdur. 2007 ‘den bu zamana HES’lerle ilgili (Hidro Elektrik Santralleri) mücadele ediyoruz.
HES’lerin zararları konusunda vadinin Umutlu ve Değirmenli kasabalarında paneller yaptık. Defalarca Taşova Gazetesi’nin sütunlarında HES’ler ilgili yazılar yazdık. Üreteceği elektriğin, elektrik hatlarının onarılması ile daha fazlasının elde edileceğini beyan etik. Anacak bunlar şirketin hiç dikkatini çekmedi. ”Biz yaparız” mantığı ile hareket ettiler. Umutlu HES’le ilgili regülatörün yapılacağı yerin sahibi Fatma Yolaçan “Yerimi satmıyorum” deyince Umutlu HES bitmiştir.
Yeni proje ile Çevre Etki Değerlendirme ÇED yapılması gerekirken, şirket Umutlu HES projesi üzerinden çalışmasına devam etti. Yerel basın kanalıyla defalarca,”mahkeme sürerken inşaat çalışması yapmayın “ çağrısı yaptık. Şirket hiç umursamadı. Güya “mahkeme sonuçlanıncaya kadar biz elektrik üretimine geçeriz,ondan sonra bir şey olmaz” dediler.
Yasa dışı yaptıkları HES’in hukuktaki karşılığı kapatmaktır, mühürlemektir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı yerel mahkemede uyguladı. Mülkbükü Muhtarının basındaki beyanları şirketi aklama, yasa dışı yaptıklarını yasal gibi gösterme Ziraat Odalarının köyümüz sulama suyu ile hiçbir sorunu olmamakla birlikte aksine, her konuda yardımcı olmaktadır. 2 ay önceden aynı bölgede mahkeme öncesi keşif yapıldı. Keşifte aynı lafları yapan muhtar oradaydı. Yasa dışı yapılan işlerin iptal olabileceğini anlamamış mı? Kendi köyünün sulama sorununu çözmeye niye adım atmamış. ”Ben 50 bin lira para aldım, Tarlamı bu fiyata sattım. Nereden bulacaktın bu parayı ben” diyen muhtarın şirketin adına konuşması elbette ki normaldir.
Fazlı Kuru
Yeşilırmak Çevre Platformu