Bir kış sebzesi olan pırasayı tüketmenin tam zamanı!
Zambakgiller familyasından olan pırasa, c vitamini açısından zengin bir bitkidir. Pişirilerek yenir ama çiğ olarak yendiği de olur.
Pırasa, Osmanlı mutfağına geç girdi. Anadolu’ya geç yayıldı. Önceleri çiğ tüketildiği ve koku yaptığından, mescide gitmeden evvel yenmemesi için fetvâ verildiği bile söylenir.
Anadolu’nun bâzı yerlerinde pırasayı hâlâ yemekten saymazlar. Mânisi bile var:
Kuşların içinde yarasa
Yemeklerin içinde pırasa
Bu dünya da kalmış
…………….. terese
İşte pırasayı, bu derece sebze yerine koymayanlar var.
Anadolu’da pek tutulmayan pırasa, Batıda çok sevilir. Arnavutların çok doyunca, “More pırasa olsa yemem” dediği meşhurdur. Galler’de pırasa, millî bir sebze hükmündedir. Galler’in sembolleri arasındadır. Esâsen pırasa nergisgillerden olduğu ve nergis çiçeği Galler’in sembollerinden olduğu için böyle olması normaldir.
Çorbasından böreğine, zeytinyağlısından etlisine kadar birçok yemeği yapılan pırasa, çok faydalı bir sebzedir. İstanbul mutfağında zeytinyağlısı, Anadolu’da etlisi tercih edilir.
KIYMALI PIRASA
Malzemeler:
250 gram kıyma, 1 kilo pırasa, 2 adet soğan, 3 kaşık sıvı yağ, 1 kaşık salça, 1 bardak su, tuz, limon suyu
İnce ince kıydığınız soğanı, yağda öldürün. Kıymayı ekleyip kısık ateşte kavurun. Yarım parmak uzunluğunda doğranmış ve yıkanmış pırasayı da tencereye koyun. Salça, su, tuz ve yarım limon suyunu ekleyip iyice karıştırın. Pırasalar yumuşayıncaya kadar kısık ateşte pişirin.
Âfiyet olsun.
