BUNLARI BİLELİM HES’LERE KARŞI ÇIKALIM

Naci Konyar

30-05-2019 01:32

HES (Hidro elektrik santral) nedir?

Suyun hareketinden elektrik enerjisi elde eden santrallere denir. İki tipi vardır. Baraj tipi HES, nehir tipi HES.

Nehir tipi HES’te su nehir yatağından alınarak kanal, tünel ve borularla kilometrelerce öteye taşınır, yüksekten aşağı bırakılan su elektrik enerjisi üretir. Bu sırada ırmak yatağından kopartılmakta kilometrelerce alanlarda ırmak kurumakta, doğal yaşam susuz bırakılmaktadır.

Dere ve Irmaklarımızdan ne istiyorlar?

Hidroelektrik santrallerle yapılmak istenen üretim bahanesiyle suyun ırmağımızın ticarileştirilmesi.

Bu talan nasıl başladı?

HES projelerinin önü 2001 yılında çıkarılan Elektrik Piyasası Kanunuyla açılmıştır. Ardından “su kullanım hakkı” yönetmeliği devreye sokulmuştur. Bugün 2000’in üzerinde HES projesi gündemdedir. Ayrı bir kararname ile de SİT alanları, milli parklar ormanların statüleri değiştirilerek doğanın ve ırmaklarımızın önündeki engeller tamamen kaldırılmış tarım alanları, meralar tarım ve hayvancılık dışı kullanıma açılmıştır.

Su kullanım hakkı anlaşması ne demektir?

Bu hak ile suyun ve su havzalarının kullanım hakkı 49 yıllığına şirketlere devredilmektedir.

Tüm canlıların ve halkın suya ulaşması engellenirken su ticari bir metaya dönüştürülüyor.

HES süreci nasıl işliyor?

HES yapılabilecek yerleri elektrik işletme etüt idaresi ile DSİ belirliyor. Yatırımcılara duyuruyor. Şirketler fizibilite raporlarını hazırlayarak uygun gördükleri vadiler için başvuru yapıyorlar. HES’çi şirket DSİ ile su kullanım hakkı anlaşması imzalayıp Enerji Piyasası Düzenleme Kurulundan elektrik üretim lisansı alıyor. Daha sonra şirketin ÇED ( Çevresel Etki Değerlendirilmesi) ya da ÇED gerekli değildir belgesi alması sonucu inşaata başlama ruhsatını aldıktan ve inşaatı bitirdikten sonra İl Özel İdareden yapı kullanım izni alıyor Çevre ve Şehircilik Bakanlığından onaylanan planlara verilen ruhsatla da icraata başlıyor.

ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) raporu nedir?

Gerçekleştirilmesi planlanan HES projesinin çevreye olabilecek etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi projelerinin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalardır.

Kurulu gücü 25 MW ve üzeri olan nehir tipi santraller için ÇED raporu düzenlenmesi ve ÇED olumlu kararı alınması zorunludur. Ancak günümüzde HES şirketlerinin özel şirketlere parasını ödeyerek hazırlattığı ÇED raporlarının çoğu bölgeyi bile görmeden birbirinden kopya edilerek hazırlanmaktadır. ÇED uygulamasının başlamasından bugüne kadar bakanlıktan bir proje için olumsuz karar çıkmışken mahkemeler onlarca ÇED’i iptal etmiştir.

ÇED süreci içinde gerçekleştirilen “Halkın katılımı toplantısı” nedir, engellenirse ne olur?

ÇED yönetmeliği gereği ÇED raporunun önemli bir ayağı halkı proje hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere “halk bilgilendirme toplantısı” düzenlenmesidir. Bu toplantı projenin yapılmak istendiği yerde bakanlık, valilik ve proje sahibi temsilcileri ve halkın katılımıyla yapılır. Halka da 10 gün önceden ulusal ve yerel gazetelerle toplantı tarih yer ve saati bildirilir. Bu toplantı halkın protestosu ile engellendiğinde ve toplantı yapılamamıştır tutanağı alındığında HES süreci askıya alınır.

Can suyu canlılar için yeterli midir?

HES’lerin yapıldığı yerlerde derelerin kuruduğu söylendiğinde HES’leri savunanlar dereye “can suyu” bırakıldığını öne sürmektedirler. Can suyu HES tesislerinin doğal yaşamın sürmesi için dere yatağına bırakmak zorunda olduğu asgari su miktarıdır. Ancak bugüne kadar yapılmış HES’lerde belirtilen miktarda suyun dere yatağına bırakılıp bırakılmadığı asla denetlenmemektedir.

Can suyu bir aldatmacadır. Yapılması gereken can suyu pazarlığı değil, doğanın dengesinin korunması talebiyle akarsuya yapılacak tüm müdahalelerin reddedilmesidir.

HES’ leri yenilenebilirlik kavramıyla savunuyorlar bu doğru mu?

Su taşıdığı minerallerle geçtiği vadilere hayat verir. Suyun kanal ve borularla hapsedilerek yatağından, canlılardan, havadan, topraktan koparılması minerallerin yok olmasına, niteliğinin değişmesine neden olur. Kısaca suyun su özelliği kaybolur. O artık bir sıvıdır. Onunla sulanan bitki de ancak serinler beslenmez. Bu nedenle suya yapılan müdahaleler, su havzalarının ticarileştirilmesi, suyu doğadaki döngüsünde yenilenemez hale getirmektedir.

HES’LER enerji ihtiyacını karşılamak için yapılıyor diyorlar doğru mu?

Elektrik enerjisinde mevcut kurulu güç 49 bin MW dir. 8 Ağustos 2010 günü rekor elektrik tüketiminin yaşandığı gün bunun sadece 34 bin MW’ı kullanılmıştır. Yüzde 17’lere varan kayıp oranı eklendiğinde aslında mevcut kurulu gücün ülke ihtiyacının çok üstünde olduğu ortadadır. Yapılması düşünülen HES’lerin toplam kapasitesi ise ülkedeki kurulu gücün yüzde 5’ine bile ulaşamamaktadır. Oysa HES’lerin yarattığı yıkım ise bu enerji ihtiyacı söylemiyle karşılaştırılamayacak kadar büyüktür.

Kuruyan dereler, kesilen ağaçlar, ekilemeyen tarlalar, değişen iklim, göçe zorlanan insanlar, yok edilen kültürel tarihsel yapı, bozulan doğa dengesi hangi parayla ölçülebilir.

HES’ler tarımsal üretime zarar verir.

HES’ler bölgenin yağmur ve nem dengesini bozduğu için tarımsal ürünlerin yetişme koşullarını ortadan kaldırıyor. Suyla taşınan toprak ve besinin azalması tarım topraklarının beslenememesine, tarımsal toprakların niteliklerini kaybetmelerine neden oluyor.

HES’ler doğaya zarar verir.

HES’lerdeki betonarme yapılar, suyu hapsederek kanal ve boru hatlarıyla ulaşım için gereken yol inşaatları ve kesilen ağaçlar doğanın, ormanlık alanın tahribine yol açar.

Doğanın dengesini bozar.

Suyun dere yatağından alınması zamanla bitki örtüsünün değişimine, canlıların zarar görmesine ve iklim değişmelerine neden olur. HES’ler sel, erozyon ve toprak kayması riskini de artırırlar. Yer altı sularının azalmasına da neden olduğu için HES’ler sulak alanların kurumalarına sebep olurlar.

IRMAĞIMIZA DOKUNMAYIN…

Sabah güne uyandığımızdan itibaren hayatımızın içinde yer alan enerji konusunun, HES’lerin günlük yaşamda konuşulan konulardan olmadığını biliyoruz. Ancak bu mesele çocukluk anılarımız dâhil hayatımızı sürdürdüğümüz çevrenin doğal yapısının bozulmasına neden olacak bir çıkar projesine dayanıyorsa elbette tepkisiz kalmamız mümkün olmuyor.

Dünyanın doğayı korumak için alternatif enerji kaynakları üretmenin yolunu aradığı zamanımızda, gelişmiş ülkelerin HES’leri çoktan terk etmiş olduğu bu çağda Taşova ilçemizin sınırlarına HES inşaatına olur vermek geriye dönüşü olmayan yanlış bir karar olacaktır.

Öncelikle şunu belirtelim ki Taşovalı olupta bu rant projesine ön ayak olanların tarihi bir hataya ortak olduklarını bunun vebali olduğunu hatırlatmak isteriz.

Devletimizin çevre sorunlarına çare olacağı, yardım edeceği yerde aynı ırmağın üzerinde onlarca HES yapımına lisans vererek bu doğa katliamına göz yumması ve duyarsız kalmasına bir anlam veremiyoruz.

“Su akar Türk bakar” cümlesi HES’lerin yapımına haklılık kazandırmak için söylenmiş bir cümle değildir. Akarsularımız, derelerimiz boşa akmıyor. Bilakis özgürce akan ırmaklarımız geçtikleri vadilere hayat veriyorlar.

HES yapmayı düşündüğünüz bu vadilerde yaşayanların ataları bu suya sebep, gelip Yeşilırmak’ın kenarına Taşova ilçesini kurmuşlardır. O ırmakta yüzmeyi öğrenmişler, tarlalarını sulamışlar, hayvanlarına su vermişler, balık tutmuşlar, çevresinde gezmişlerdir.

Onlar akan ırmakta enerjiden önce parayı görüyorlar bizler ise ırmak kenarında gezdiğimizde çocukluğumuzu, çimme yerlerini bir zamanlar annelerimizin kilim tokaçladığı Yeşilırmak’ı hatırlıyoruz.

Bu konuda bir hakkı teslim etmek isteriz; hatırlarsınız “vatan toprağı kutsaldır. Kaderine terk edilemez.” Sözünden yola çıkıp “hiçbir canlı yok olmamalı” diyerek kendilerini çevre savaşçısı iki deli ihtiyar olarak tanımlayan yaşları 80’e yaklaşan Hayrettin Karaca ve Nihat Gökyiğit adlı, Türkiye’nin dağını, tepesini yağmur çamur kar fırtına demeden dolaşarak toprak, açlık, sefalet ve toplumsal barış konusunda hiç yaşlanmayan beyinleriyle, yorgun ayaklarına yüklenen bu iki güzel insanın çevre duyarlılığına benzer bir sorumluluğu biz Taşova’mızda tekerlekli arabada hayatını idame ettiren Fazlı Kuru kardeşimizde görüyoruz. 2009 Temmuzunda Andıranda düzenlenen panel ile toprağa ve suya geri dönülmez zararlar veren HES’lere karşı miting kalabalığında bir toplantının yöneticiliğini yapan Fazlı Kuru kardeşimizin çevre konusundaki duyarlı eylemini ve de ilçemizin yakın civarına yapılması planlanan bu yeni 4 HES projesinin gerçekleştirilmemesi için yapmış olduğu girişimleri takdirle karşılıyor ilçemiz adına kendilerine teşekkür ediyoruz.

Şimdi ilçemize yapılması planlanan Taşova’mızı ve yakın köylerimizi ilgilendiren bu yeni 4 HES projesi girişimini görmeyen gözlerin görmesini, duymayan kulakların duymasını isteyerek;

Kısa dönem çıkar ve kar adına insanımızı susuz bırakacak yanlış enerji politikalarına hayır diyecek, ırmağımızın üzerinde görünürde enerji sağlamaya yönelik politikaların ağacı, böceği, kurdu, kuşu, balığı yok etme doğal çevreyi, iklimi bozma dışında amaçlanan faydayı sağlamayacağını, yapılacak HES’lerin ekolojik dengeyi bozarak gelecek nesilleri açlığa mahkûm edeceğini haykıracak, çevresinde bu olup bitenleri gören, çevresine sahip çıkan Taşovalı dostlarımızın desteğine ihtiyacımız var.

Irmağımızı, vadimizi bir avuç rantiyecinin eline bırakmayacağız. Dörtyol, Dutluk, eski belediye kum ocağı ve ilçemiz devlet hastanesi civarına yapılması planlanan bu 4 HES projesinin Taşova’mızın doğal güzelliğini bozacağı ve doğayı katledeceği gerçeğinden hareketle HES yapımını istemiyoruz. Şirketlere kiralanacak ırmağımız da yok talan edilecek doğamız da yok.

Taşova’mızın şirinliğine şehrimizin kimliğine zarar verecek olan, ilçe sınırına çok yakın mesafede yapılması düşünülen HES projesine karşı ülkemizin değişik yörelerinde yaşayan ve yazılarımızı takip eden Yeşilırmak ve vadisiyle anısı olan çevreci dostların duyarlılık gösterip tepkilerini görmek ve paylaşmak istiyoruz.

Bırakın ırmağımız özgür aksın…

Advert
DİĞER YAZILARI ÇAMBÜKÜ’NE SAHİP ÇIKALIM… 01-01-1970 02:00 GEÇMİŞİMİZİ BİZE SORMADAN SİLMEYİNİZ… 01-01-1970 02:00 ADALET 01-01-1970 02:00 ARAMIZDAN ÇEKİP GİDEN BİR DOST “MEKTUP” 01-01-1970 02:00 ALTMIŞLI YILLARDA TAŞOVA ORTAOKULU… 01-01-1970 02:00 “ALİ KAYA’YI YAŞATALIM’’ 01-01-1970 02:00 Tarımı Konuştuk… 01-01-1970 02:00 MIHRİ HATUN (Türk Safo’su) Sennur Sezer (1943-2015) 01-01-1970 02:00 DEMANS 01-01-1970 02:00 YER SOFRASI... 01-01-1970 02:00 “Atatürk Büyük Bir Okuldur “ 01-01-1970 02:00 ‘BABA BENİ AFFET’ 01-01-1970 02:00 KÖYLERİN HİKAYESİ 01-01-1970 02:00 AV TUTKUSU… 01-01-1970 02:00 HATIRALAR… 01-01-1970 02:00 SEÇİM VE GENÇLERİMİZ 01-01-1970 02:00 KİTAP BAHÇESİNDEN… 01-01-1970 02:00 UNUTULAN GEÇMİŞ KAYBOLAN DEĞERLER… 01-01-1970 02:00 ANLAYANA!.. 01-01-1970 02:00 ”ZAMANA ATILAN İMZA” 01-01-1970 02:00 ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI 01-01-1970 02:00 AZ KURU..! (Naci Konyar) 01-01-1970 02:00 KAPIN HER ÇALINDIKÇA…( Naci Konyar ) 01-01-1970 02:00 BİZ NEY’İZ… (Naci Konyar) 01-01-1970 02:00 HASTALIKLAR ÜSTÜNE (Naci Konyar) 01-01-1970 02:00 HAYDİ ABBAS! (Naci Konyar) 01-01-1970 02:00 “HAKLI HİSSETMEK” (Naci Konyar) 01-01-1970 02:00 “BİR SOHBET-İ ÇAY ÜZRE”(Naci Konyar) 01-01-1970 02:00 İlçemizde Geçmişten Günümüze İKİ MESLEK… (Naci Konyar) 01-01-1970 02:00 İHTİYARLIK ÜZERİNE… Naci Konyar 01-01-1970 02:00 GİDENLERİN ARDINDAN…(NACİ KONYAR) 01-01-1970 02:00 DEFİNECİLER… (Naci Konyar) 01-01-1970 02:00 YÜKSEKOKUL İÇİN YURT İSTİYORUZ… (NACİ KONYAR) 01-01-1970 02:00 AMASYA SEVDALILARI (NACİ KONYAR) 01-01-1970 02:00 GÜZEL ÜLKEMİN İNSANLARI 01-01-1970 02:00 TAŞOVA KÖPRÜSÜ 01-01-1970 02:00 SAĞLIK ÖLMESİN… 01-01-1970 02:00 “ÇAMBÜKÜ” BİZİM KÖYÜMÜZDÜR… 01-01-1970 02:00 ÇOCUKLUĞUMUZUN BAYRAMLARI… 01-01-1970 02:00 BİZİM TÜRKÜLER… 01-01-1970 02:00 DOSTTAN DOSTA… 01-01-1970 02:00 CUVAPÇI İLE SEÇİM SOHBETİ… 01-01-1970 02:00 “ÖNCE EKMEKLER BOZULDU” 01-01-1970 02:00 GAZETECİ SAYGI ÖZTÜRK BEY’LE SOHBET 01-01-1970 02:00 DENE PAZARINDAN BİR ANI… 01-01-1970 02:00 BİR RAMAZAN SOHBETİ… 01-01-1970 02:00 6 ŞUBAT 2023 MİLAT OLSUN… 01-01-1970 02:00 YOK OLAN LOKANTALAR…. 01-01-1970 02:00 YIKIMIN ARDINDAN… 01-01-1970 02:00 DEPREM VE DAYANIŞMA… 01-01-1970 02:00 YÜREĞİMİZE DOKUNANLAR 01-01-1970 02:00 BİZ BÖYLE DEĞİLDİK… 01-01-1970 02:00 ‘EĞİTİME ADANMIŞ BİR ÖMÜR’ 01-01-1970 02:00 GÜNDEMİN SOHBETİ… 01-01-1970 02:00 ‘PORSUK’TAN VENEDİK’… 01-01-1970 02:00 BU DÜNYADAN ‘EMMİ’ GEÇTİ… 01-01-1970 02:00 BİLGE ANA-MEVLÜDE GENÇ… 01-01-1970 02:00 ‘BİLMEM HATIRLARMISIN’… 01-01-1970 02:00 ‘BİLMEM HATIRLARMISIN’… 01-01-1970 02:00 İBRİĞİ Mİ YAZALIM… 01-01-1970 02:00 ÇAMBÜKÜ’NÜ ANLAMAK… 01-01-1970 02:00 SAKLI SOKAKLARDA ANKARA 01-01-1970 02:00 ‘ORGANİZE OLMALI’… 01-01-1970 02:00 UNUTULMAYANLAR… 01-01-1970 02:00 RADYOLU GÜNLER 01-01-1970 02:00 LİYAKAT… 01-01-1970 02:00 ‘YAVAŞ KENTLER’ 01-01-1970 02:00 ‘ALTIN GİRDAP’ 01-01-1970 02:00 ÇEYİZ SANDIĞI… 01-01-1970 02:00 RECEP ABİ (POT RECEP) 01-01-1970 02:00 YOKSULLUĞUN ERDEMİ 01-01-1970 02:00 ÇOCUKLUĞUMUN RAMAZANLARI… 01-01-1970 02:00 İBNİ HALDUN’DAN GÜNÜMÜZE… 01-01-1970 02:00 HALDEN ŞİKAYET… 01-01-1970 02:00 ‘VALİ BEY’ 01-01-1970 02:00 ‘GAM-ZEDEYİM DEVA BULMAM’ 01-01-1970 02:00 İLÇEMİZİN RENKLİ SİMASI… 01-01-1970 02:00 TOPLUMSAL ÇEVRE… 01-01-1970 02:00 Sövgü Üzerine... 01-01-1970 02:00 İBRET PENCERESİNDEN… 01-01-1970 02:00 BİR ANI VE ÖĞRETMENLERİMİZ… 01-01-1970 02:00 ÜSKÜDAR’I HATIRLADIK… 01-01-1970 02:00 AMASYA VE ANIT AĞAÇLAR… 01-01-1970 02:00 SUSKUNLUĞUN GİZEMİ… 01-01-1970 02:00 ESKİYE BAĞLIYIZ … 01-01-1970 02:00 Ciğerlerimiz Yanıyor... 01-01-1970 02:00 ARILARLA DANS 01-01-1970 02:00 “MAZİ KALBİMDE BİR YARADIR”… 01-01-1970 02:00 İSMAİL ABİNİN ARDINDAN… 01-01-1970 02:00 EŞYALARIN DA DİLİ VARDIR… 01-01-1970 02:00 AMİRALLERİ KONUŞTUK… 01-01-1970 02:00 BİR ZEVK-İ TAHATTUR - GÜVERCİNLER 01-01-1970 02:00 YUNUS EMRE SOHBETİ… 01-01-1970 02:00 BİR İNSAN-I KAMİL ORD.PROF.DR. SÜHEYL ÜNVER… 01-01-1970 02:00 İKİ VALİ VE YANIT… 01-01-1970 02:00 BU ÜNİVERSİTELER BU GENÇLER BİZİM… 01-01-1970 02:00 ÜNİVERSİTE İLİM YUVASIDIR… 01-01-1970 02:00 2020’NİN ARDINDAN… 01-01-1970 02:00 “ÖLÜLER ALTIN TAKMAZ” 01-01-1970 02:00 RUHSAL HİJYEN 01-01-1970 02:00 KAÇAK İÇKİ SORUNU… 01-01-1970 02:00 AŞIK TURGUT’UN ARDINDAN… 01-01-1970 02:00 DEVLET ADAMLARINA ÖĞÜTLER 01-01-1970 02:00 NOTLARIMDAN GÜNÜMÜZE 01-01-1970 02:00 CAHİLE İKBALİN HAZİN SONU 01-01-1970 02:00 Hatıra Defterinden... 01-01-1970 02:00 BİRLİKTE YENECEĞİZ 01-01-1970 02:00 BAYRAM MUHABBETİ 01-01-1970 02:00 HUKUKTA YANSIZLIK … 01-01-1970 02:00 OY MENDİL OYALI DA MENDİL 01-01-1970 02:00 HÜZÜNLÜ BAYRAM 01-01-1970 02:00 GÖNÜL VE HİZMET ADAMLARI… 01-01-1970 02:00 DİLENCİLER… 01-01-1970 02:00 MUHAYYEL SOHBET 01-01-1970 02:00 KÖY ENSTİTÜLERİNİN ANISINA… 01-01-1970 02:00 ÖĞRETMENLERİME… 01-01-1970 02:00 KÖYÜ BEKLEMEK… 01-01-1970 02:00 KADINLAR GÜNÜ SOHBETİ 01-01-1970 02:00 KORONA VİRÜS BELASI… 01-01-1970 02:00 FERHAT ŞİRİN FESTİVALİ 01-01-1970 02:00 'İNSANLIĞIN SOLMAZ GÜLLERİ' 01-01-1970 02:00 BİR KAÇ KONU VE YORUM… 01-01-1970 02:00 EROZYON DEDE (Hayrettin Karaca) 01-01-1970 02:00 10 OCAK SOHBETİ 01-01-1970 02:00 PTT Pijama, Terlik, Televizyon 01-01-1970 02:00 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE 01-01-1970 02:00 ADALETE GÜVEN 01-01-1970 02:00 Bir Başarı Hikayesi(!)... 01-01-1970 02:00 Tarım Ne Halde... 01-01-1970 02:00 Eğitim ve Hocalarımız 01-01-1970 02:00 Erik Dalı 01-01-1970 02:00 Faruk Başkan... 01-01-1970 02:00 KARA KAPLI DEFTERİMDEN… 01-01-1970 02:00 BİR RAMAZAN GÜZELLİĞİ, SEHAVET 01-01-1970 02:00 SEÇİM SOHBETİ 01-01-1970 02:00 “ORDA BİR KÖY VARDI… UZAKTA” 01-01-1970 02:00 ELEKTRİĞİN FATURASI 01-01-1970 02:00 ÇAY MUHABBETİ 01-01-1970 02:00 “İYİ BİR İNSAN OLMAYA ÇALIŞIN” 01-01-1970 02:00 FOTOĞRAFLAR VE RESSAMLARIMIZ 01-01-1970 02:00 SOSYAL MEDYA 01-01-1970 02:00 ÖĞRENCİ ANDI 01-01-1970 02:00 HACI MUHSİN 01-01-1970 02:00 ŞAİRLERİN HAYATINDAN 01-01-1970 02:00 BİZ BÖYLE DEĞİLDİK 01-01-1970 02:00 ÜSKÜP’ÜN ÜNLÜLERİ…ŞARIK TARA 01-01-1970 02:00 NEŞE BİR HAFTA, HÜZÜN BİR ÖMÜR SÜRER 01-01-1970 02:00 TIBBI MÜMESSİLLER VE TIP 01-01-1970 02:00 BEYİTLERLE SOHBET 01-01-1970 02:00 GÜNCELLEŞME 01-01-1970 02:00 ÖZELLEŞTİRME ! 01-01-1970 02:00 ŞU MEKTEPLER OLMASAYDI 01-01-1970 02:00 HUKUKA UYMA BİLİNCİ 01-01-1970 02:00 HAYRIN VE İNSANLIĞIN HAYALİ 01-01-1970 02:00 ALİ RIZA ABİ 01-01-1970 02:00 ŞARKILAR BİZİ SÖYLER 01-01-1970 02:00 GÖNÜL AÇLIĞI 01-01-1970 02:00 HAK VE ADALET 01-01-1970 02:00 BETON SEVGİSİ 01-01-1970 02:00 MAHALLEMİZ 01-01-1970 02:00 RAMAZAN DUYGULARI 01-01-1970 02:00 “ZAMANLI DÜŞÜNCELER” 01-01-1970 02:00 REFERANDUM SOHBETİ 01-01-1970 02:00 EVET Mİ HAYIR MI? 01-01-1970 02:00 Hoş Sohbet Adamlar 01-01-1970 02:00 “KİRADA OTURUYORDU” 01-01-1970 02:00 “SİZ KİMİN KÖPEĞİSİNİZ?” 01-01-1970 02:00 KAMYONCULARIMIZIN HİKÂYESİ 01-01-1970 02:00 HAYVANLARI SEVMEK 01-01-1970 02:00 USANDIK… 01-01-1970 02:00 SAVARONA AYIBI 01-01-1970 02:00 ACIYA SAYGI VE ŞEHİT ÇOCUĞUNUN FERYADI 01-01-1970 02:00 AKADEMİSYENLER 01-01-1970 02:00 “HADİ GEL KÖYÜMÜZE GERİ DÖNELİM” 01-01-1970 02:00 MERAL AKŞENER-KENAN EVREN 01-01-1970 02:00 JAPON İŞİ – TÜRK İŞİ… 01-01-1970 02:00 ÇANAKKALE (Milli Ruh-Milli Şuur) 01-01-1970 02:00 ÇAKIR EMMİ… 01-01-1970 02:00 80’LER… 01-01-1970 02:00 DANANIN KUYRUĞU KOPMASIN… 01-01-1970 02:00 PARİS TERÖRÜ… 01-01-1970 02:00 769 BİN İŞSİZ ÜNİVERSİTELİ… 01-01-1970 02:00 GÜNÜMÜZ MEDYASI VE HOŞGÖRÜ… 01-01-1970 02:00 İSTANBUL’A DAİR… 01-01-1970 02:00 “GAZETE VE GAZETECİLİK” 01-01-1970 02:00 HAKSIZLIK YAPIYORSUNUZ… 01-01-1970 02:00 “İSLAMI 20 PENİYE SATMAK” 01-01-1970 02:00 RAMAZANI UĞURLARKEN… 01-01-1970 02:00 RAMAZAN ANILARI… 01-01-1970 02:00 12 EYLÜLÜ YORUMLAMAK… 01-01-1970 02:00 RÜŞVET VE YOLSUZLUK… 01-01-1970 02:00 VALİ ÇÖKMEZ… 01-01-1970 02:00 BAŞKAN ADAYLARINA… 01-01-1970 02:00 SİVİL İTAATSİZLİK VE HOŞGÖRÜ… 01-01-1970 02:00 HALDEN ANLAMAK… 01-01-1970 02:00 İÇKİ ÜZERİNE… 01-01-1970 02:00 BİR TAHTA KAŞIK HİKÂYESİ… 01-01-1970 02:00 TAKSİM SENDROMU… 01-01-1970 02:00 GÜZEL BİR GÜN… 01-01-1970 02:00 BAKAN VE DİLEK… 01-01-1970 02:00 “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” 01-01-1970 02:00 “ANKARA TAYFASI” 01-01-1970 02:00 2B ARAZİLERİ VE GÖÇ… 01-01-1970 02:00 SEVGİLİLER GÜNÜ… 01-01-1970 02:00 MESLEĞE SAYGI… 01-01-1970 02:00 GAZETECİLER GÜNÜ… 01-01-1970 02:00 KEM ALET… 01-01-1970 02:00 BU GENÇLER BİZİM… 01-01-1970 02:00 MEDYANIN GÜNDEMİ… 01-01-1970 02:00 “TIP BU DEĞİL” 01-01-1970 02:00 GÖKDELEN’E HAYIR 01-01-1970 02:00 PLAKET SEVDAMIZ 01-01-1970 02:00 “SILA HİKÂYESİ…” 01-01-1970 02:00 KURBAN OLMAK 01-01-1970 02:00 ŞİİR GECESİNİN ARDINDAN… 01-01-1970 02:00 POLİTİKA VE SAVAŞA DAİR… 01-01-1970 02:00 DEVLET ADAMI… 01-01-1970 02:00 HİKMET LEVHALARI… 01-01-1970 02:00 BABALARI ANLAMAK 01-01-1970 02:00 ORTAK SEVDAMIZ TÜRKÇE… 01-01-1970 02:00 İÇİNİZE SİNDİ Mİ ?... 01-01-1970 02:00 SÜTÜNE VİCDANINA… 01-01-1970 02:00 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE… 01-01-1970 02:00 KADINLAR GÜNÜ VE SAMİHA AYVERDİ 01-01-1970 02:00 DEDEMİN TAKVİMİ… 01-01-1970 02:00 EPDK NİÇİN VARDIR... 01-01-1970 02:00 HRANT İÇİN ADALET - EMEKLİYE SABRET... 01-01-1970 02:00 HES’LERE NİÇİN KARŞIYIZ... 01-01-1970 02:00 BOYACI SANDIKLARI... 01-01-1970 02:00 ÖZLEDİĞİMİZ BASIN... 01-01-1970 02:00 MAZİ VE HAL ÜZERİNE… 01-01-1970 02:00 MİLLİ GÜVENLİK DERSLERİ... 01-01-1970 02:00 KİMSE VAR MI...! 01-01-1970 02:00 HEZARFEN SANATÇI VEDAT GENÇTÜRK... 01-01-1970 02:00 “IŞIĞI YANAN EVLER” 01-01-1970 02:00 RAMAZANA DAİR.. 01-01-1970 02:00 KİM OLDUĞUNU BİLMEK… 01-01-1970 02:00 KARABEBEK... 01-01-1970 02:00 HÜRMET OLMAZSA... 01-01-1970 02:00 KİRLİ OYUNLAR... 01-01-1970 02:00 BİR ŞEHİT İLANI... 01-01-1970 02:00 EY SEÇMEN...! 01-01-1970 02:00 2011...M.AKİF YILI 01-01-1970 02:00 YOKSULLUK... 01-01-1970 02:00 SARKOZY’NİN SAKIZI... 01-01-1970 02:00 TÜTÜN VE ŞEKER 01-01-1970 02:00 DÜNYA ALTINCISIYIZ...(!) 01-01-1970 02:00 “KAYIP İSTANBUL...” 01-01-1970 02:00 ‘ KANUN-I KADİM’E DÖNELİM’ 01-01-1970 02:00 DP’YE DAİR... 01-01-1970 02:00 SU ÜZERİNE AĞIT YAKMAK... 01-01-1970 02:00 GÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ... 01-01-1970 02:00 ZAMAN GAZETESİ YAZARI 01-01-1970 02:00 HÜKÜMET MEYDANI.. 01-01-1970 02:00 AHİLİK UNUTULMASIN... 01-01-1970 02:00 KASABALARIMIZ... 01-01-1970 02:00 YATAĞINA KIRGIN IRMAKLAR... 01-01-1970 02:00 TAŞOVA BAMYA FESTİVALİ... 01-01-1970 02:00 AL SANA YÜKSEKOKUL(!)... 01-01-1970 02:00 BİRKAÇ KONU VE YORUM 01-01-1970 02:00 TEK SUÇLU ONLAR MI...? 01-01-1970 02:00 MÜRVET AGA… 01-01-1970 02:00 AİLE YAPIMIZI KORUYUNUZ… 01-01-1970 02:00 CUVAPÇI MEMET VE ANAYASA… 01-01-1970 02:00 GERGİNLİK ÜRETMEYELİM 01-01-1970 02:00 YETENEK SİZSİNİZ… 01-01-1970 02:00 BU MUDUR ÖZELLEŞTİRME… 01-01-1970 02:00 ECZANELER SIKINTIDA... 01-01-1970 02:00 GÜNDEME BAKIŞ… 01-01-1970 02:00 Sn. Valimiz... 01-01-1970 02:00 BİZ BÖYLE BİR MİLLET DEĞİLDİK... 01-01-1970 02:00 AÇILIMA BAKIŞ... 01-01-1970 02:00 UMUTLU PANEL(İ)... 01-01-1970 02:00 “ÜÇ NOKTA”… 01-01-1970 02:00 HOŞ BİR SADA… 01-01-1970 02:00 ARAP ŞÜKRÜ ÇEŞMESİ 01-01-1970 02:00 VEFA ve CİNDORUK… 01-01-1970 02:00 ‘APARTMANA NİÇİN HAYIR?...’ 01-01-1970 02:00 BİR PAZAR ÖYKÜSÜ… 01-01-1970 02:00 HIDIRELLEZ 01-01-1970 02:00 BORABOY GÖLÜNDE ŞİİR… 01-01-1970 02:00 ACI ZULÜM BİR HELİKOPTER TUTTUK.. 01-01-1970 02:00 ORDU VE SİYASET 01-01-1970 02:00 ÜÇ KATLI AHŞAP EVİMİZ… 01-01-1970 02:00 NE KA EKMEK O KA KÖFTE Mİ ?... 01-01-1970 02:00 ALİ RIZA PAŞALAR UNUTULMASIN… 01-01-1970 02:00 Rüşvet ve Yolsuzluk 01-01-1970 02:00