EYALET-İ RÛM (15 ve 16’ncı Asır) Sonusa, Erek, Karakuş ve Karayaka bölgeleri

Enver Seyhan

17-09-2024 12:19

Elbette son iki bin yıl içinde üç kıtada hükümran olan, mülkünde ve emrinde bulunan topraklara hükmeden ve yöneten bir milletin evladı olarak geçmişin izlerini takip etmemek, geçmişe alâka duymamak çok ama çok fazla acemiliktir. “Acemiliktir” dedim; yerine kullanacağım birçok kelime var, ancak gerek duymadım.

Araştırma alanımı Sonusa, Erek, Karakuş ve Karayaka bölgeleri olarak belirlesem de sosyal tarih ve iktisadi tarih öyle bir şeydir ki birbirine bağlıdır; seni içine çeker alır.

İlim ve bilim insanlarının izlerini ve sözlerini takip ederim. Bilimden ve ilimden asla ve kat’a şaşmam. Yaşamış aramış taramış incelemiş derlemiş toplamış tespit etmiş yazmış ve takip eden kuşaklara büyük emeklerle hazırladığı kitapları ve makaleleri emanet bırakmış Tayyip Gökbilgin hocaya rahmet dileyerek bugünkü yazıma başlamak istiyorum.

Ben yazmayacağım. O konuşacak ve ben not alacağım. O ne diyorsa, ne konuşuyorsa onun dilinden olmak üzere konuyu izaha çalışacağım.

Konu belli : Vilayet-i Rûm.

“Özetle diyor ki” ifadesiyle konuya başlayayım:

Rûm kelimesi memleket ve bölge anlamında Roma İmparatorluğu egemenlik sahasında bulunan Anadolu veya dahilinde daha küçük bir bölgeyi ifade ediyordu. On Dördüncü asır sonlarından itibaren Memleket-i Rûm münhasıran Sivas, Amasya ve Tokat dolaylarını

işaret ve tayin etmekte idi. Mesela Neşri, Kadı Burhanettin’den bahsederken; “Sivas’ta bir sûretle emir olub Rûm’u bilkülliye kabza-i tasarrufunda kılmıştı.” demektedir. Yine Yıldırım Bayezid’in bu havaliyi zaptetmesine binaen de diyor ki: “Muhassal hünkar, Sivas ve Amasya’yı ve Tokat’ı fethedip bilkülliye mecmu-u Rûm’u taht-ı hükümete getirdi.”

Bölgede ahalinin, ören yerlerinden ve harabelerden “Rumluk” diye söz etmeleri bize eski sakinler hakkında fikir vermektedir. Bölge tarihimizde, Küçük Eyalet-i Rûm olarak tanımlanmıştır. Osmanlı kuruluş safhasında, Sancak teşkilatının üstünde, askeri teşkilat olarak Rumeli ve Anadolu Eyaletlerini kurmuştu. Takiben Eretna ve Kadı Burhanettin devirlerinin sona ermesiyle bölgede Rûmuye-i Suğra Eyaleti teşkil edildi.

Amasya’ya dair:

(On beşinci asır)

“Ancak bu asrın birinci yarısından başlayarak bir Şehzade Sancağı şeklinde mümtaz bir vaziyet alan Amasya, Rûm Vilayetinin merkezi mesabesindedir ve Rûm Beylerbeyi burada oturmaktadır.”

Aşık Paşazade, 2’nci Murat devrinde Amasya’da Rûm Beylerbeyi Hızır Ağa’dan bahsetmektedir. Fatih Sultan Mehmet’in evlenmesi dolayısıyla Dulkadiroğlu Süleyman Bey’e dünür giden kişi Amasya’da ikamet etmekte olan Rûm Beylerbeyi Hızır Ağa’dır. Bu vesileyle Amasya eşrafının hatunlarını Maraş’a götürmüştür. (Kroniklerde Rûm âyânları olarak geçer.)

Bu hususu göz önüne alarak diyebilirim ki: Amasya ile Maraş arasında bu sebeple yakınlık ve akrabalık kurulmuştur. Takip ettiğim kültür benzerliği ve birliği belki de buradan gelmektedir. Mesela Andıran köyü halkının veya birkaç kabilenin Maraş’tan geldikleri yönündeki rivayetleri bu olayla birlikte değerlendirmek lazım gelir.

Rûm Eyaletine 2. Murat devrinde, Çorum, Canik ve Karahisar eklenmiştir. 16’ncı yüzyılda Rûm Eyaleti Çorum ve Bozok hariç; Sivas Sancağı, Sonusa – Niksar Sancağı, Amasya Sancağı, Canik ve Karahisar-ı Hasan Dıraz sancaklarından oluşmaktadır. Burada Tokat bir kaza olarak Sivas Sancağı dahilinde yer almaktadır. Bu haliyle Eyaletin adına Vilayet-i Rûm derler.

Bu taksimat 15. asır taksimatıdır.

Bu BEŞ SANCAKTA 28 Kadılık bölgesi bulunmaktadır.

Eyalet-i Rûm, Fatih devrinde daha sonra, Safaviler ve Memlûklerden savaşlarla alınan yerlerle, Trabzon’un da fethedilmesiyle ON Livadan mürekkep bir Eyalet halini almıştır. Trabzo, Fatih devrinde Osmanlı topraklarına katıldığı halde müstakil ve bağımsız bir Sancak halinde idare ediliyordu. Tahrir defterlerinde adı geçmektedir. Sonra buralar da Eyalete katıldı ve bu sonraki mülkün adı Vilayet-i Rûm-ı Hadis olarak kayıtlarda yerini almış oldu.

Muahhar Sancaklar:

SEKİZ KADILIK halinde ve şöyledir.

-Kemah.

-Üç kazadan ibaret Bayburt.

-Üç kazadan ibaret Gerger.

-Kâhta ile birlikte Malatya.

-İki Kadılık mıntıkası Divriği ve Darende.

Burada Darende ve Divriği hariç tutuluyor gibi.

926 tarihli diye geçiyor. Miladi yıla tebdil edersem onu da yazarım.

Mücmel-i Mahsulat-ı Reayay-ı Rûm tahririnde diyor ki:

“Hadd-i zatında, birer Sancak itibar olunan Karahisar-ı Şarki, Sonusa ve Niksar gibi yerlere de idari ve mâli bakımdan birinci derece bir ünite vasfı tanınmıştır.”

Dikkatimi çeken, Sonusa Sancağı’nın 15. asırda Eyalet dahilinde eşdeğer şehirlerle yarıştığı veya onlarla aynı derecede itibar olunduğudur. Bu durum bölge tarihi açısından önemlidir.

Tahrir emini Mehmet bin İbrahim’e göre, Eyaletin belli başlı On Bir Kazası Şunlardır:

Sivas, Tokat, Zile, Sonisa, Niksar, Turhal, Karahisar-ı Şarki, Koyluhisar, Bayramlı (Ordu ve civarı), Artukâbâd, Kırşehri.

Amasya müstakil bir sancak ve Şehzade Sancağı olarak ayrı tutulmuştur.

ES

2024

Prof. Dr. Tayyip Gökbilgin

1907 – 1981

Ordu’da doğdu. Ailesi Çarşamba’da Hocazadeler namıyla bilinir. 1977’de emekli oldu. 1981’de vefat etti.

Advert
DİĞER YAZILARI EYALET-İ RÛM (15 ve 16’ncı Asır) Sonusa, Erek, Karakuş ve Karayaka bölgeleri 01-01-1970 02:00 GELDİ TEKRAR ANLATTI… (Eski Yazılar) 01-01-1970 02:00 GUŞEYH Kuşuf 01-01-1970 02:00 2000 YILINDA DÜNYA NASIL OLACAK?.. 01-01-1970 02:00 HAYAT TABİAT VE BİR USTA 01-01-1970 02:00 ESKİ YAZILAR 01-01-1970 02:00 KIZDIRDILAR DEMEK Kİ… 01-01-1970 02:00 NE DEMEM GEREKİR 01-01-1970 02:00 GEYDOĞAN KÖYÜ Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 DERELİ KÖYÜ (Kasımoğlu Sülalesi) 01-01-1970 02:00 KAÇ YIL GEÇTİ ARADAN! 01-01-1970 02:00 ILICA KIRKHARMAN SERNİÇ Gel suyunu Kavaloluğu'ndan iç! 01-01-1970 02:00 KALEKALE KÖYÜ 01-01-1970 02:00 TARİHİ SUNA ŞEHRİ 01-01-1970 02:00 DECCAL (B) 01-01-1970 02:00 KIŞLAK-I ANDIRAN 01-01-1970 02:00 Unsur Aha Bu Börk… 01-01-1970 02:00 “ELA GÖZLÜM BEN BU ELDEN GİDERSEM” 01-01-1970 02:00 Şimdilik bu kadar yeter.. 01-01-1970 02:00 TANIMADIĞIM İNSANLAR 01-01-1970 02:00 ASIRLIK HATIRALAR 01-01-1970 02:00 HATIRALAR Hayali cihan değer!.. 01-01-1970 02:00 SELE SEPET TOP KANDİL 01-01-1970 02:00 KUH-İ KARAKUŞ 01-01-1970 02:00 TAZE EKMEK Bayat Ekmek 01-01-1970 02:00 Sana Kızıyorum Öğretmenim! 01-01-1970 02:00 İKİ YÜZ SENE ÖNCE YEMİŞEN BÜKÜ KÖYÜ (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 Enver Seyhan – Kadıköy 01-01-1970 02:00 Gücük ayı 1439 ( Enver Seyhan ) 01-01-1970 02:00 KIŞLAK KORAMU Karye-i Koramu 01-01-1970 02:00 HATIRALAR GELİP DİKİLİYOR BAŞIMA (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 SONUSA (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 PLAN PROĞRAM ARKA PLÂN (Dünya görüldüğü gibi değil asla!) 01-01-1970 02:00 Köy Minibüsü 01-01-1970 02:00 Bu Vatan Kimin? (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 HASBİHAL (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 KONUŞALIM MI ( ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 ANTİK ERBAA’DA BAKIR İSTİHSALİ (Sonusa Yöresinde İlk Tunç Devri) 01-01-1970 02:00 Yedi bin yıl önce Sonusa – Erbaa yöresinde insan yaşamı vardı…( ENVER SEYHAN ) 01-01-1970 02:00 OLUKLU MUKAVVA ADI MACERA, NAMI DOLAR 01-01-1970 02:00 MANİ Manici (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 NASIL ANLATILIR (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 RADYO (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 SOKU TAŞI (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 HER CANIN HİKAYESİ BAŞKA.. Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 ŞAKA GİBİ HEMİ… (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 PARA : VAY SOYKA! (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 RECEP AĞA İLE SOHBET (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 DERDİ Kİ: Cahil Cesur Olur! (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 TAŞOVA KÖYLERİNDE YER ADLARI 01-01-1970 02:00 PONTUS MESELESİNE DAİR (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 ÖMÜR KISA (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 “Eşşek ağmasa taş gurbete gitmez.” (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 TAŞOVA, NAHİYE ve KASABALAR ile KÖYLERİN TARİHÇESİ (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 TELAŞ TALAŞ (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 GARİP BİR YAZI (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 DAR AYAKKABI (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 SEPETLİ KÖYÜ 1574 (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 DÜNYA DÖNÜYOR Olan insanlığa oluyor (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 DESTEK ÇAYI VADİSİ (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 BİR ZAMAN SİZİN KÖY 01-01-1970 02:00 HAYAT BİR HİKAYEDİR 01-01-1970 02:00 GÜRSU KÖYÜ ve KIYMETLİ HATIRALAR 01-01-1970 02:00 TAŞABAD 1840 01-01-1970 02:00 AMASYA DEDİM DE ATABEY SÜLALESİ 01-01-1970 02:00 SEPETLÜ ÇİFTLİĞİ - HADDADİ ÇİFTLİĞİ - SÜLEYMAN AĞA 01-01-1970 02:00 ANILARLA ADIM ADIM Oba Köyü 01-01-1970 02:00 GEÇMİŞE DAİR YENİDEN 01-01-1970 02:00 YERKOZLU KÖYÜ 01-01-1970 02:00 YEŞİLYURT (Sepetlioba) KÖYÜNDE ÖĞRETMENLİK YAPAN ŞAHISLAR 01-01-1970 02:00 MEMLEKETTE KARA ÇORBA YİYEMEDİM Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 SAKIN APRUL'UN 5'İNDEN 01-01-1970 02:00 İnsanlar ve Bayramlar 01-01-1970 02:00 “Yol özgürlüktür!” 01-01-1970 02:00 HATIRA DEFTERİ 01-01-1970 02:00 TÜRKLERE DAİR Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 YAŞAM - GEÇİM 01-01-1970 02:00 20 Ekim 1935 Genel Nüfus Sayımı ve Amasya 01-01-1970 02:00 AMASYA GÜNLERİ'nden İlk Gün İzlenimlerim 01-01-1970 02:00 "Ustada Kalırsa Bu Öksüz Yapı" 01-01-1970 02:00 Sayım -Tahrir Defterlerine Göre Bölgemizde Nahiyeler ve Köyler 01-01-1970 02:00 Her Hikaye Biraz Yarımdır Umarım bu hikaye yarım kalmaz 01-01-1970 02:00 ZİĞDİ – KARAYAKA NAHİYESİ KÖYLER VE HANE SAYILARI Sene: 1838 ve 1840 01-01-1970 02:00 GEÇMİŞTEN, GELECEĞE ERBAA ve TAŞOVA.. Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 KARYE-İ SEYYİDLÜ 01-01-1970 02:00 TAŞÂBAD Nahiyesi Nüfus Defteri Kayıtları: 01-01-1970 02:00 GELENEKLER ve KÖYLER 01-01-1970 02:00 AKILDA KALANLAR VE YAŞAM HİKAYELERİNDEN KESİTLER 01-01-1970 02:00 YEŞİL DOMATES: KAVATA 01-01-1970 02:00 1838 Yılı TAŞÂBAD Nahiyesi Nüfus Defteri Kayıtları 01-01-1970 02:00 Mehmet Akif'in Annesi 01-01-1970 02:00 TAŞOVA TARİHİ Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 TOKAT'TAN GİTMEK Mİ GEREK? 01-01-1970 02:00 Taş Medeniyettir! 01-01-1970 02:00 AMASYA’DA “BİR İNCİ”: 63 KÖYÜ İLE TAŞOVA 01-01-1970 02:00 Boraboy Gölü Normal Bir Göl Değildir... 01-01-1970 02:00 AMASYA’NIN “ALPASLAN” İLÇESİ 01-01-1970 02:00 BİLEYİ TAŞI 01-01-1970 02:00 TAŞOVA İLE İLGİLİ NOTLARIMDAN BAKİYE -HÜLASA- 01-01-1970 02:00 Kıtlık Kapıyı Çalmadan… 01-01-1970 02:00 BOŞLUĞA BAKAN PENCERELER... 01-01-1970 02:00 BALDIRAN YENİ BİR “TABİAT PARKI”MIZ OLABİLİR… 01-01-1970 02:00 SONİSA KAZASI TARİHİ-3 01-01-1970 02:00