HAYAT ZORDUR BE DOSTUM

Naci Özkan

13-10-2020 10:29

Hayat, mutlulukla üzüntünün birbirinden ayrılmaz parçasıdır. Biri olmadan ötekini yaşamaya çalışanlar başarısız olmaya mahkumdur…
İçimizdeki isimsiz organ, yani kalbimizin pusulası olmadan ,hiç bir şeyin özünü çıplak gözlerle göremeyiz. Duyu organlarımız bizi yoldan çıkarmaya bayılır. En kandırıkçı olan da gözlerimizdir. Onlara fazla bel bağlarız. Etrafımızdaki dünyayı gördüğümüzü sanırız, algıladığımız ancak yüzeyseldir. Nesnelerin gerçek tabiatlarını, özlerini bulmayı öğrenmemiz gerekir, ama gözler bu konuda bize yardım etmekten çok bizi engeller. Dikkatimizi dağıtır. Gözlerimizin kamaşmasına adeta bayılırız. Gözlerine fazla güvenden bir kişi, diğer duygularını ihmal eder.

Halbuki görmek bakmaktan ibaret değildir. Yani kalbimizin pusulası olmadan hiç bir şeyin özünü gözlerimizle göremeyiz.

Siz buna kalp gözü ile de bakmak diyebilirsiniz…

Kalp gözüyle bakarsak pusulamızı şaşırmayız asla..

Gözleriyle görmeye çalışanlar bunu fark bile edemezler.
Sabırla hissederek derinleri görmeye yoğunlaşmamız gerekir.
Aksi halde öfkemiz bizi esir alır. Onun yapacağı her kötülüğe teslim oluruz.

Öfke ise duyularımızı bulanıklaştırır. Sorun gözlerde, kulaklarda değildir. Bizi kör ve sağır eden hiddettir, ya da korku. Kıskançlıktır. Güvensizliktir. Korktuğunda, öfkelendiğinde dünya kasılır, şirazesinden çıkar. Korku, güneşli bir günde adeta arkanızdan gelen bir gölge gibidir. Korku, rüyalarımızda gezip biz uyanana kadar bizi kemiren tombul böcekler gibidir. Üstüne oturup, yere çarpmadan sonsuza kadar düştüğümüz ayağımıza dolanan ağaç kütükleri gibidir. Hepimiz korkuyu tanırız. Aynı öküz gübresine üşüşen sinekler gibi dolaşır durur çevremizde. Hayvanları kaçırtır. Ürküp, güvende olduklarını sanana ya da yorgunluktan çatlayana kadar koşar, yüzer, uçarlar. İnsanlarda onlardan akıllı değildir. Dünyada korkudan gizlenebileceğimiz bir yer olmadığını görürüz, ama yine de öyle bir yer ararız. Varlık ve güç isteriz. Kendimizi korkudan güçlü olduğumuz kandırmacasına kaptırırız. Çocuklarımızı, karılarımızı, komşularımızı, arkadaşlarımızı yönetmeye çalışırız. Hırs ve korkunun ortak bir noktası vardır. İkisi de sınır tanımaz. Ama güç ve zenginlik tıpkı bir Afyon gibidir. Hiçbiri sözlerini tutmaz. Afyon kimseye sonsuz bir mutluluk getirmez. Aksine senden daha çok şey talep eder. Para ve güç korkuyu yenemez. Korkudan daha kuvvetli bir güç vardır. Sessizlik gibidir, gecenin soğuğunda duvarların çatlaklarından sızar onu hissedersiniz içinizde. Sanki dünya bir anda eriyip gider içinizde. Dipsiz bir derin kuyuya düşmeye başlarsınız. Havada dönüp yuvarlanır gibi, kollarını uzatıp tutacak bir şey, bir dal, bir el, bir fidan, düşüşünü yavaşlatacak her hangi bir şey ararsınız. O da ancak ve ancak Allah’tır.

Sevgi ve saygılarımla iyi pazarlar efendim.

Naci Özkan

Advert
DİĞER YAZILARI “Her nefis ölümü tadacaktır” 01-01-1970 02:00 Yitirdiğimiz Değerlerimiz, “Komşuluk” 01-01-1970 02:00 TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ 01-01-1970 02:00 DAYAKLI EĞİTİM MODELİ 01-01-1970 02:00 MİZANDA BELLİ OLACAK 01-01-1970 02:00 Ömürdediğin 01-01-1970 02:00 ÖMÜR DEDİĞİN… ( NACİ ÖZKAN) 01-01-1970 02:00 ❗ Dünyamız bir fay hattı ile yırtılıyor. 01-01-1970 02:00 ÇİFTÇİYE ACİL MAZOT DESTEĞİ VERMELİYİZ 01-01-1970 02:00 HAYDİ GÜLÜMSE... 01-01-1970 02:00 BAYRAM SEVİNÇTİR…. 01-01-1970 02:00 SAMİMİYET İSTİYORUM ARTIK 01-01-1970 02:00 İçine Karanlık Düşerse!.. 01-01-1970 02:00 RÜŞVET ALIP VERME (Ramazan Sohbetleri 4) 01-01-1970 02:00 TEVAZU GÖSTERMEK (Ramazan Sohbetleri 3) 01-01-1970 02:00 GÜNAHTAN KAÇINMAK (Ramazan Sohbetleri 2) 01-01-1970 02:00 HAK DOSTLARI (Ramazan Sohbetleri-1) 01-01-1970 02:00 ZERAFET 01-01-1970 02:00 YAĞMUR YAĞSIN SEN GÜLÜMSE BANA 01-01-1970 02:00 Boğaziçi Erdoğan için neden önemli? 01-01-1970 02:00 ZÜBÜKLER 01-01-1970 02:00 Bugün hava memleket gibi kokuyor burnuma … 01-01-1970 02:00 ÇOCUKLUĞUN ÖĞRETİSİ 01-01-1970 02:00 BİR ANNENİN ARDINDAN 01-01-1970 02:00 İzin Vermeyeceğiz 01-01-1970 02:00 TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN TEHLİKE 01-01-1970 02:00 Küçük Bir Dünya Kur Kendine... 01-01-1970 02:00 DAĞLIK KARABAĞ ve PKK 01-01-1970 02:00 TÜRKİYE’DEKİ İLAÇ ŞİRKETLERİNİN AMACI NE? 01-01-1970 02:00 KARABAĞ NEDEN ÖNEMLİ? 01-01-1970 02:00 ŞEYTAN MI? ŞIH MI? 01-01-1970 02:00 Vay Be! Adam Yazmış 01-01-1970 02:00 Tarabya’daki Ev 01-01-1970 02:00 KIZILDAN MAVİYE 01-01-1970 02:00 HAYATIN GERÇEĞİ... 01-01-1970 02:00 YAZMAK BİR TUTKUDUR 01-01-1970 02:00 EVİMİZDE BURUK BİR BAYRAM 01-01-1970 02:00 ÖZGÜRLÜK TAZE BİR BAHARMIŞ 01-01-1970 02:00 TOPLUMSAL DEĞİŞİM 01-01-1970 02:00 FIRSATÇILIK… 01-01-1970 02:00 Farklı bir açıdan: CORANA VİRÜS 01-01-1970 02:00 Sonsuz Aşk: Hayat Sonsuz Zannedilen Bir Klişe… 01-01-1970 02:00 Enfes Bir Hikaye:BANA NE’CİLİK! 01-01-1970 02:00 İNSAN ve BİR NEFES MUTLULUK… 01-01-1970 02:00 'Nasip ve Nasipsizlik üzerine iki hikaye' NASİP… 01-01-1970 02:00 KÖYLÜ DE OLAMADIK ŞEHİRLİ DE !.. 01-01-1970 02:00 KİME KALMIŞ BU DÜNYA ? 01-01-1970 02:00 HAYATI GÜZELLEŞTİRMEK ELİNİZDE 01-01-1970 02:00 ANGUT KUŞU 01-01-1970 02:00 IŞIĞA DOĞRU YÜRÜ 01-01-1970 02:00 Yenikapı'da Amasya Rüzgarı 01-01-1970 02:00 İyilik 01-01-1970 02:00 Amasyalı Olmak 01-01-1970 02:00 Bir Şehri Sevmek 01-01-1970 02:00 Taşova’da Bir Köy ... 01-01-1970 02:00