SAKIN APRUL'UN 5'İNDEN

Enver Seyhan

05-05-2023 15:30

Bizim oralarda yani Destek Çayı vadisinde ilk adıyla Oba sonraki adıyla Sepetlioba ve bugünkü adıyla Yeşilyurt köyü dışında yeni iskan olmuş bir yerleşim birimi yok!

Boraboy ve Zuday beldeleri Pontos dönemi ve öncesinden beri yerleşim yeri olma hüviyetinde. Zuday beldesinin o zamanlardaki -antik çağdaki adı Zito olarak biliniyor. Sepetli ve Tekelöze köyleri Şeyh Nureddin Alpaslan Vakfiyesi'nde adı geçen köyler arasında. Destek, Halamaz ve Kozluca köyleri de Osmanlı Devleti tahrirlerinde beş yüz, altı yüz sene evvelinde kayıtlı bulunuyor.

Arpaderesi köyü ise vaktinde Balaklı ismiyle anılıyor. Ancak Tekelöze köyüne bağlı bir yerleşim birimi olması muhtemel. Muhtemel değil öyle. Tekelöze köyünün bir zamanlar Destek Çayı'na yakın yerde yerleştiği ancak bazı menfi hadiselerle birlikte yukarıda bugünkü yerinde iskan olduğu söyleniyor. Hatta bazı büyükler derlerdi ki: "Çok evvelden Tekelüze köyü Eski Köy yerinde yerleşik bulunuyordu. Bir zaman sonra aşağı indi." Bu Eski Köy yeri dedikleri yer ise Arpaderesi'nin başındaki kayaların olduğu alan. Bugün dahi o alanda yerleşim olduğu görülüyor. Köye gittiğimde bazı geceler oraya doğru bakınca gözüme ışık yalımlarının çalındığını müşahede ediyorum.

Bu yalım kelimesinin yerine huzme kelimesini kullanmak dahi mümkün. Yani "ışık demeti veya süzülen ışık" manalarına geliyor. Eski Köy yeri adıyla bahsettiğim yer bir bakıma yayla gibi. İnsanlar bugün varlık sahibi oldular. Birkaç yere, köye, sahile ve kente yazlık kışlık ev bark kuruyorlar, kurdular. Bugün itibariyle yeni yerleşimleri bu anlamda da düşünmek gerekiyor.

Arpaderesi köyü 1800'lü yıllarda gelişen şartlar tahtında yeniden kuruluyor, dışarıdan göç alıyor ve bugünkü yerinde yerleşiyor. Adını da ayağında kurulduğu Arpa deresinden alıyor. Balaklı adı unutuluyor. Bazı haneler Tekelöze köyüne dönüyor. Sepetli köyü ile Oba köyü arasında olduğu gibi Tekelöze köyü ile Balaklı köyü arasında da bir bağ olduğu görülüyor.

Bu bölge yaşam açısından oldukça güzel, verimli ve tarihi "Ulu Yol" üzerinde bir bölge. Destek Çayı ve Canik Dağları, bir taraftan da Akdağ bölgenin can damarları olarak ifade edilebilir. Eski insanların en büyük meselesi "güven ve emniyet" idi. Bu nedenle köyler bilhassa sırtlarını bir ormana, bir dağa yaslama ihtiyacı hissediyorlardı. Hayvancılık ve yaylacılık en mühim geçim kaynağı olarak görülüyordu. Bölgenin mümbit ve bitkel bir yöre olması, yukarıda andığım gibi Destek Çayı ve "Ulu Yol" ile yine "Ulu Yol" sayesinde sağlanan vaziyetin güvenlik açısından bir düzen içerisinde bulunması, insanların bu civarda yerleşmelerine  imkan tanıyordu.

Ancak, yörenin bağrında taşıdığı, o devirlerde bilinmeyen yönüyle, yöre insanının dilinde "Allah emri" olarak da ifade bulan zelzele ve depremlerle sık sık felakete uğraması, sarsılması, yıkılması ve harap olmasıydı. Bu hususta tecrübesinden faydalandığım, bugün itibariyle dünya ömrü 90'a yaklaşan bilgi kaynağımın dediği gibi "civarda bu sebeple insanlar göçmek zorunda kalıyordu ve avdet etmiyorlardı."  Söylediğine göre "buralarda sırf bu nedenle bin sene gibi bir süre insan hayatından söz edebilmek mümkün olmadı."

Bu konuda kendisine hak vermemek elde değil. Zira bölge fay hattı üzerinde bulunuyor. Eğer havsalam beni yanıltmıyorsa MÖ 330 yılı, MS 335 yılı, 344 yılı ve 449 yılı depremleri yöreye ve hayatın akışına büyük darbe indirdi. Helbette yöre Niksar'dan öteye ve beriye doğru harabeye döndü.

 

Kork Aprul'un (April'in) beşinden; Öküzü ayırır eşinden!

Anadolu coğrafyasında mukim halklar bu sözü ve Aprul beşini bilirler. Miladi Takvim esasına göre Aprul 5'i Nisan ayının 18'inci gününe tesadüf ediyor. Zira Rumi Takvim'le Miladi Takvim ayları arasında 13 günlük fark var. Miladi Takvim'in geçmişi eski Mısır uygarlığı devirlerine kadar uzanıyor. Rumi Takvim ise Hicret yılını esas alıyor. Yani 622 yılını. Osmanlı Devleti 1840 yılında 01 Mart 1256 tarihini başlangıç tayin ederek Rumi Takvim'e geçti. (1256 Hicri)

Selçuklu Devleti Celali Takvim'ini kullanıyordu. Celali Takvim'ini hazırlayan da şairliği kadar ve dahi ziyadesi olan mühendisliği ve matematiği ile Ömer Hayyam'dı.

Eski insanlar hatta 1950 senesinden evvel doğanlar bugün dahi Rumi Takvim aylarını dikkate alırlar ve hesaplarını kitaplarını ona göre yaparlar. Helbette Anadolu insanı kendi geleneğinde her aya bir isim vermişti.

Bana sorulacak olsa:

Bugün bu geleneğin devam etmesi gerektiğinden yana olduğumu söylemek isterim.

Halkın dilinden ayların adı:

Zemheri

Gücük

Mart

Aprul

Mayıs

Kiraz

Orak

Harman

İlk güz

Orta güz

Son güz

Karakış

Resmi Rumi Takvim'de ayların adlarında bazı farklar var.

Konu yine başlığın inadına taştı genişledi ve nerelere geldi?

Aprul 5'i aynı zamanda bahardan, çiçekten, güneşten ve yazdan da habercidir. Eskiler Aprul 5'i geçmeden havanın durumuna aldanıp lalettayin hareket etmezlerdi. Dikkatli olurlardı. Çünkü Aprul 5'i beş gün sürebiliyordu ve sözden de anlaşıldığı gibi öküzü eşinden ayırabiliyordu.

O devirlerde öküzün önemini kıymetini değerini anlatmaya gerek var mı? Bu gördüğümüz hayal dünyasının mazisi İKİ YÜZ yıl kadar ancak... Öncesinde motor yok, traktör yok, elektrik yok, baraj yok, hazır beton yok, teyyare yok, petrol yok, kat yok, yat yok...

Öküz var, at var, eşek var, kağnı var, evlek var, çift var, harman var, dene var, döven var, soğuk var...

Telefon aşağı yukarı yüz küsur yaşında; internet de bizim ülkemizde hadi diyeyim kırk yaşında. Evveliyatı yok...

Bugünün insanının pek de ehemmiyet etmediği bu gibi atalarımızdan emanet günlere, batıdan aldığımız ve kutlamak için günler öncesinden hazırlandığımız özel günler kadar olmasa bile birazcık önem atfetsek ne kaybederiz ki...

Öyle değil mi?

Umarım ki bu yazıya başlamadan evvel tasarladığım konulara dönüp yine bu alanda benzer yeni bir yazıyla bahsi tamamlamak adına yeniden yazmayı deneyebilirim.

Umarım!

Saygılarımla Saygıdeğer okurlar.

Enver Seyhan

20 Aprul 1439

03 Mayıs 2023

 

Advert
DİĞER YAZILARI TARİHİN DİLİNDEN 01-01-1970 02:00 HEBİÇLER (Hebişler) 01-01-1970 02:00 AKLIM YORULUYOR.. 01-01-1970 02:00 ALPASLAN KÖYÜ 01-01-1970 02:00 BOLADAN KÖYÜ SÜLALE İSİMLERİ 01-01-1970 02:00 (Rum eşkiyalar ve vahim olaylar) 01-01-1970 02:00 SENE 1983 01-01-1970 02:00 KULACANOĞULLARI 01-01-1970 02:00 ”HEY KALABALIKLAR DURUN BİRAZ DURUN” 01-01-1970 02:00 TARİHE DERKENAR 01-01-1970 02:00 YADIMA DÜŞER BAZI BAZI.. 01-01-1970 02:00 EYALET-İ RÛM (15 ve 16’ncı Asır) Sonusa, Erek, Karakuş ve Karayaka bölgeleri 01-01-1970 02:00 EYALET-İ RÛM (15 ve 16’ncı Asır) Sonusa, Erek, Karakuş ve Karayaka bölgeleri 01-01-1970 02:00 GELDİ TEKRAR ANLATTI… (Eski Yazılar) 01-01-1970 02:00 GUŞEYH Kuşuf 01-01-1970 02:00 2000 YILINDA DÜNYA NASIL OLACAK?.. 01-01-1970 02:00 HAYAT TABİAT VE BİR USTA 01-01-1970 02:00 ESKİ YAZILAR 01-01-1970 02:00 KIZDIRDILAR DEMEK Kİ… 01-01-1970 02:00 NE DEMEM GEREKİR 01-01-1970 02:00 GEYDOĞAN KÖYÜ Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 DERELİ KÖYÜ (Kasımoğlu Sülalesi) 01-01-1970 02:00 KAÇ YIL GEÇTİ ARADAN! 01-01-1970 02:00 ILICA KIRKHARMAN SERNİÇ Gel suyunu Kavaloluğu'ndan iç! 01-01-1970 02:00 KALEKALE KÖYÜ 01-01-1970 02:00 TARİHİ SUNA ŞEHRİ 01-01-1970 02:00 DECCAL (B) 01-01-1970 02:00 KIŞLAK-I ANDIRAN 01-01-1970 02:00 Unsur Aha Bu Börk… 01-01-1970 02:00 “ELA GÖZLÜM BEN BU ELDEN GİDERSEM” 01-01-1970 02:00 Şimdilik bu kadar yeter.. 01-01-1970 02:00 TANIMADIĞIM İNSANLAR 01-01-1970 02:00 ASIRLIK HATIRALAR 01-01-1970 02:00 HATIRALAR Hayali cihan değer!.. 01-01-1970 02:00 SELE SEPET TOP KANDİL 01-01-1970 02:00 KUH-İ KARAKUŞ 01-01-1970 02:00 TAZE EKMEK Bayat Ekmek 01-01-1970 02:00 Sana Kızıyorum Öğretmenim! 01-01-1970 02:00 İKİ YÜZ SENE ÖNCE YEMİŞEN BÜKÜ KÖYÜ (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 Enver Seyhan – Kadıköy 01-01-1970 02:00 Gücük ayı 1439 ( Enver Seyhan ) 01-01-1970 02:00 KIŞLAK KORAMU Karye-i Koramu 01-01-1970 02:00 HATIRALAR GELİP DİKİLİYOR BAŞIMA (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 SONUSA (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 PLAN PROĞRAM ARKA PLÂN (Dünya görüldüğü gibi değil asla!) 01-01-1970 02:00 Köy Minibüsü 01-01-1970 02:00 Bu Vatan Kimin? (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 HASBİHAL (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 KONUŞALIM MI ( ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 ANTİK ERBAA’DA BAKIR İSTİHSALİ (Sonusa Yöresinde İlk Tunç Devri) 01-01-1970 02:00 Yedi bin yıl önce Sonusa – Erbaa yöresinde insan yaşamı vardı…( ENVER SEYHAN ) 01-01-1970 02:00 OLUKLU MUKAVVA ADI MACERA, NAMI DOLAR 01-01-1970 02:00 MANİ Manici (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 NASIL ANLATILIR (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 RADYO (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 SOKU TAŞI (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 HER CANIN HİKAYESİ BAŞKA.. Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 ŞAKA GİBİ HEMİ… (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 PARA : VAY SOYKA! (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 RECEP AĞA İLE SOHBET (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 DERDİ Kİ: Cahil Cesur Olur! (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 TAŞOVA KÖYLERİNDE YER ADLARI 01-01-1970 02:00 PONTUS MESELESİNE DAİR (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 ÖMÜR KISA (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 “Eşşek ağmasa taş gurbete gitmez.” (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 TAŞOVA, NAHİYE ve KASABALAR ile KÖYLERİN TARİHÇESİ (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 TELAŞ TALAŞ (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 GARİP BİR YAZI (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 DAR AYAKKABI (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 SEPETLİ KÖYÜ 1574 (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 DÜNYA DÖNÜYOR Olan insanlığa oluyor (Enver Seyhan) 01-01-1970 02:00 DESTEK ÇAYI VADİSİ (ENVER SEYHAN) 01-01-1970 02:00 BİR ZAMAN SİZİN KÖY 01-01-1970 02:00 HAYAT BİR HİKAYEDİR 01-01-1970 02:00 GÜRSU KÖYÜ ve KIYMETLİ HATIRALAR 01-01-1970 02:00 TAŞABAD 1840 01-01-1970 02:00 AMASYA DEDİM DE ATABEY SÜLALESİ 01-01-1970 02:00 SEPETLÜ ÇİFTLİĞİ - HADDADİ ÇİFTLİĞİ - SÜLEYMAN AĞA 01-01-1970 02:00 ANILARLA ADIM ADIM Oba Köyü 01-01-1970 02:00 GEÇMİŞE DAİR YENİDEN 01-01-1970 02:00 YERKOZLU KÖYÜ 01-01-1970 02:00 YEŞİLYURT (Sepetlioba) KÖYÜNDE ÖĞRETMENLİK YAPAN ŞAHISLAR 01-01-1970 02:00 MEMLEKETTE KARA ÇORBA YİYEMEDİM Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 İnsanlar ve Bayramlar 01-01-1970 02:00 “Yol özgürlüktür!” 01-01-1970 02:00 HATIRA DEFTERİ 01-01-1970 02:00 TÜRKLERE DAİR Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 YAŞAM - GEÇİM 01-01-1970 02:00 20 Ekim 1935 Genel Nüfus Sayımı ve Amasya 01-01-1970 02:00 AMASYA GÜNLERİ'nden İlk Gün İzlenimlerim 01-01-1970 02:00 "Ustada Kalırsa Bu Öksüz Yapı" 01-01-1970 02:00 Sayım -Tahrir Defterlerine Göre Bölgemizde Nahiyeler ve Köyler 01-01-1970 02:00 Her Hikaye Biraz Yarımdır Umarım bu hikaye yarım kalmaz 01-01-1970 02:00 ZİĞDİ – KARAYAKA NAHİYESİ KÖYLER VE HANE SAYILARI Sene: 1838 ve 1840 01-01-1970 02:00 GEÇMİŞTEN, GELECEĞE ERBAA ve TAŞOVA.. Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 KARYE-İ SEYYİDLÜ 01-01-1970 02:00 TAŞÂBAD Nahiyesi Nüfus Defteri Kayıtları: 01-01-1970 02:00 GELENEKLER ve KÖYLER 01-01-1970 02:00 AKILDA KALANLAR VE YAŞAM HİKAYELERİNDEN KESİTLER 01-01-1970 02:00 YEŞİL DOMATES: KAVATA 01-01-1970 02:00 1838 Yılı TAŞÂBAD Nahiyesi Nüfus Defteri Kayıtları 01-01-1970 02:00 Mehmet Akif'in Annesi 01-01-1970 02:00 TAŞOVA TARİHİ Enver Seyhan 01-01-1970 02:00 TOKAT'TAN GİTMEK Mİ GEREK? 01-01-1970 02:00 Taş Medeniyettir! 01-01-1970 02:00 AMASYA’DA “BİR İNCİ”: 63 KÖYÜ İLE TAŞOVA 01-01-1970 02:00 Boraboy Gölü Normal Bir Göl Değildir... 01-01-1970 02:00 AMASYA’NIN “ALPASLAN” İLÇESİ 01-01-1970 02:00 BİLEYİ TAŞI 01-01-1970 02:00 TAŞOVA İLE İLGİLİ NOTLARIMDAN BAKİYE -HÜLASA- 01-01-1970 02:00 Kıtlık Kapıyı Çalmadan… 01-01-1970 02:00 BOŞLUĞA BAKAN PENCERELER... 01-01-1970 02:00 BALDIRAN YENİ BİR “TABİAT PARKI”MIZ OLABİLİR… 01-01-1970 02:00 SONİSA KAZASI TARİHİ-3 01-01-1970 02:00