ZÜBÜKLER

Naci Özkan

19-01-2021 10:52

İç siyasetimizdeki çekişmeleri düşündüğümde daha iyi bir başlık bulamadım açıkçası bu yazıma.

Zübük: Halk arasında kendi çıkarları için her yolu mübah sayan kişi için kullanılan bir deyim aslında. Kısacası menfaatçi, çıkarcı anlamlarında kullanılıyor.

Koskoca Osmanlı İmparatorluğu gibi İmparatorluğun çöküşünden sonra, aslında bizim gerçek bir insan gibi yaşamamızı güvence altına alan ‘Demokrasi’ gibi bir güçlü bir sistemin rahatlığı bu günün siyasetçilerine batıyor açıkçası.

Her hangi biri, diğerinin açığını bulması durumunda kendi çıkarları doğrultusunda meseleyi eğip büküp münasip bir yerine sokuyor doğrusu. Bu konuda uzmanlaşmışlar resmen. Demokrasi birilerinin çıkarları doğrultusunda yorumlanacak bir mesele değildir.
Demokrasi Kültürü: Sözcük anlamı bakımından ‘halk yönetimi’ anlamı taşıyan demokrasi, tanım olarak ‘Halkın egemenliğine dayalı yönetim biçimidir.’

Peki,
Halkın ne dediği ne düşündüğü ne kadar önemli bu siyasetçiler için.
Demokrasi kültürünün en önemli ve vaz geçilmez değeri halkın ne dediğinin ve kararlarının sandığa yansımasıdır.

Muhalefet lideri, halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı için ‘SÖZDE CUMHURBAŞKANI’ diyor. Üstüne üstelikte hala pişkin pişkin halkın kararına saygısızlık ediyor. Halkın kararlarına saygısızlığın tam anlamı Zübüklüktür. Demokrasi kültürü ile toplumsal bütünleşmeyi, birlikte karar vermeyi-almayı, kararlığı göstermek her şahsın sinesine çekmesi ve saygı göstermesi şarttır.

Hükümetin:
Akdeniz’deki haklarımız, Libya ile münasebetler, Karabağ’daki tutumumu, Suriye’deki mücadelemiz haklıdır.
Bunu kabul edin artık. Bırakın artık hırlaşmayı.
Muhalefet olmak, ülkenin işlerine çomak sokmak değildir. Yapıcı ve aydınlatıcı olmaktır. Ülke menfaatleri için yan yana gelerek İktidarın eksiklerini tespit edip, iktidarın eksikleri için tamamlayıcı öngörüler sunmaktır. Devlet demek, ülke demektir. Ülke menfaatleri doğrultusunda yapıcı çalışmalar yapmak her siyasetçinin asıl görevidir.

Siyasetçi, toplumda ‘rol-model’, yani örnek olma görevini üstlenmiş kişi, demektir. Bu bakımdan, zaman zaman onun dilinde ifadesini bulan öfke yüklü söylemler ve buna bağlı olarak sergilenen itici, kışkırtıcı jestler, mimikler ve davranışlar hiç de olumlu sonuçlar doğurmamaktadır. Bu bağlamda, hiçbir siyasetçinin olumsuz sözleri, tutum ve davranışları kendisiyle sınırlı kalmamakta, hatta bir domino etkisi yaratarak toplumsal barış, huzur ve bütünüyle ‘sosyal sağlık’ yer yer tehlikeye düşmektedir.

Bu bağlamda, sebep ve sonuçları ile sosyal bir olgu olarak “siyasetçi dili” de, büyük önem taşımaktadır. Uygulanan çeşitli siyasi, hukuki, ekonomik, sosyal ve kültürel programlar çerçevesinde, -ister iktidarda, ister muhalefette olsun- siyasetçinin dili, oraya buraya çekilmeyecek, aşırı elektriklenmelere zemin hazırlamayacak ölçüde düzgün, açık, net, anlaşılır biçimde “sağlıklı” olmalıdır.

Ülkemizde yaşayan hangi inançtan, ırktan kim yaşıyorsa ve o kişi Devletin vatandaşı ise o ülkenin tüm imkanlarından faydalanması doğal bir haktır. Kanunlar ve yasalar çerçevesinde verilen haklar doğrultusunda yaşaması mecburdur. Bu haklar kanunlarla belirlenmiştir zaten. Eksiklikler daima vardır. Bu eksiklikleri çatışma yaratmadan bir araya gelmek suretiyle gidermek ise seçilmişlerin görevidir.

İktidar olmak ise, her lafın başında ‘Bay Kemal’ demek değildir. Muhalefeti her düşüncesi için yerlere sermek değildir.

Kibar olmak, öfke, kin ve nefreti dilinden silmek demektir.
Bu bağlamda, her siyasetçi:
1- Dili ustalıkla, güzel ve etkili bir şekilde kullanarak, halka yaptıklarını, yapacaklarını ve yapmak istediklerini, özetle kendisini ve partisinin programını, program hedeflerini anlatmak durumunda, hatta zorunda olduğunu iyi bilmelidir.
2- Halka anlayış, saygı ve sevgi ile yaklaşmalı, içten ve olumlu sözlerini beden dili ile bütünleştirmelidir. Ağzından çıkacak her sözü yerinde ve zamanında kullanmalı, böylece halk ile sıcak ilişki kurma becerisini gösterebilmelidir. Karşı siyasi görüştekiler tarafından her olumsuzluk, haksızlık, suçlama ve hatta iftira karşısında bile, itici değil; sabır ve inançla, olgun söz ve davranışlarla -özellikle halkın gözünde- çekici olmalı, olmasını bilmelidir.

Ülkemiz Türk, Kürt, Çerkez, Laz ve Lozan’ın bize tanıdığı azınlıklar gibi etnik kökenli insanların birleşimimden oluşmuştur. Hepsi de bizim vatandaşımız ve insanımızdır. Hiç birinin ötekine üstünlüğü yoktur.
Eee,
O zaman siz neyin derdindesiniz. Her konuştuğunuz itici, öteleyici söylemler halkın huzurunu kaçıran davranışlardır. Devletin kasasından trilyonlarca para sizin kasanıza akıyor.
Niye mi?
Vatandaşı adam gibi yönetesiniz diye değil mi? Anayasa neyi emrediyorsa o şekilde hareket etmeniz gerekir. Halkın menfaatleri yanında devletin menfaatleri neyi gerektiriyorsa hırlaşmadan tek vücut hareket ermeniz gerekir.

Milletin, kendisini temsil etmesi için görevlendirdiği hiçbir siyasetçinin, farklı anlamlara, yanlış değerlendirmelere çekilebilecek söz ve davranışları ile kendi varlık nedenini oluşturan toplumu bölmek, ayrıştırarak birbirine düşürmek ve sonuçta doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi ile sosyal barışı, huzuru, nihayet ulusun bölünmez bütünlüğünü tehlikeye düşürecek davranışlar içine girmek gibi bir lüksü olamaz ve olmamalıdır. Onun için her siyasetçi, “düşünce-dil-eylem” periyodu adını verdiğimiz anlayış çerçevesinde önce iyice düşünmeli, sonra dikkatli bir şekilde konuşmalı ve nihayet özenli, olgun, örnek oluşturacak olumlu tavırlar sergilemesini bilmelidir.
Hem muhalefet, hem de İktidar için sesleniyorum zübüklüğe lüzum yok. Her vatandaşın görevinin yаrısı vаtаnа, diğer yаrısı ise hаlkа hizmettir. Unutmayın sizde bizim için bir vatandaştan başka bir şey değilsiniz. Vatandaşı birbirine düşürmek, kendi çıkarlarınız için bizi ezmek sizin işiniz değildir. Bizim vergilerimizle kendi maaşlarınızı ödüyorsunuz zübükler. Aklınızı başınıza alın artık. Bu dengesizlik nedir? Bırakın bu kutuplaştırma dilini. Kapı aralayıcı bir ortak dil kullanın artık.
Sizden bıktık…

Advert
DİĞER YAZILARI “Her nefis ölümü tadacaktır” 01-01-1970 02:00 Yitirdiğimiz Değerlerimiz, “Komşuluk” 01-01-1970 02:00 TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ 01-01-1970 02:00 DAYAKLI EĞİTİM MODELİ 01-01-1970 02:00 MİZANDA BELLİ OLACAK 01-01-1970 02:00 Ömürdediğin 01-01-1970 02:00 ÖMÜR DEDİĞİN… ( NACİ ÖZKAN) 01-01-1970 02:00 ❗ Dünyamız bir fay hattı ile yırtılıyor. 01-01-1970 02:00 ÇİFTÇİYE ACİL MAZOT DESTEĞİ VERMELİYİZ 01-01-1970 02:00 HAYDİ GÜLÜMSE... 01-01-1970 02:00 BAYRAM SEVİNÇTİR…. 01-01-1970 02:00 SAMİMİYET İSTİYORUM ARTIK 01-01-1970 02:00 İçine Karanlık Düşerse!.. 01-01-1970 02:00 RÜŞVET ALIP VERME (Ramazan Sohbetleri 4) 01-01-1970 02:00 TEVAZU GÖSTERMEK (Ramazan Sohbetleri 3) 01-01-1970 02:00 GÜNAHTAN KAÇINMAK (Ramazan Sohbetleri 2) 01-01-1970 02:00 HAK DOSTLARI (Ramazan Sohbetleri-1) 01-01-1970 02:00 ZERAFET 01-01-1970 02:00 YAĞMUR YAĞSIN SEN GÜLÜMSE BANA 01-01-1970 02:00 Boğaziçi Erdoğan için neden önemli? 01-01-1970 02:00 Bugün hava memleket gibi kokuyor burnuma … 01-01-1970 02:00 ÇOCUKLUĞUN ÖĞRETİSİ 01-01-1970 02:00 BİR ANNENİN ARDINDAN 01-01-1970 02:00 İzin Vermeyeceğiz 01-01-1970 02:00 TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN TEHLİKE 01-01-1970 02:00 Küçük Bir Dünya Kur Kendine... 01-01-1970 02:00 DAĞLIK KARABAĞ ve PKK 01-01-1970 02:00 HAYAT ZORDUR BE DOSTUM 01-01-1970 02:00 TÜRKİYE’DEKİ İLAÇ ŞİRKETLERİNİN AMACI NE? 01-01-1970 02:00 KARABAĞ NEDEN ÖNEMLİ? 01-01-1970 02:00 ŞEYTAN MI? ŞIH MI? 01-01-1970 02:00 Vay Be! Adam Yazmış 01-01-1970 02:00 Tarabya’daki Ev 01-01-1970 02:00 KIZILDAN MAVİYE 01-01-1970 02:00 HAYATIN GERÇEĞİ... 01-01-1970 02:00 YAZMAK BİR TUTKUDUR 01-01-1970 02:00 EVİMİZDE BURUK BİR BAYRAM 01-01-1970 02:00 ÖZGÜRLÜK TAZE BİR BAHARMIŞ 01-01-1970 02:00 TOPLUMSAL DEĞİŞİM 01-01-1970 02:00 FIRSATÇILIK… 01-01-1970 02:00 Farklı bir açıdan: CORANA VİRÜS 01-01-1970 02:00 Sonsuz Aşk: Hayat Sonsuz Zannedilen Bir Klişe… 01-01-1970 02:00 Enfes Bir Hikaye:BANA NE’CİLİK! 01-01-1970 02:00 İNSAN ve BİR NEFES MUTLULUK… 01-01-1970 02:00 'Nasip ve Nasipsizlik üzerine iki hikaye' NASİP… 01-01-1970 02:00 KÖYLÜ DE OLAMADIK ŞEHİRLİ DE !.. 01-01-1970 02:00 KİME KALMIŞ BU DÜNYA ? 01-01-1970 02:00 HAYATI GÜZELLEŞTİRMEK ELİNİZDE 01-01-1970 02:00 ANGUT KUŞU 01-01-1970 02:00 IŞIĞA DOĞRU YÜRÜ 01-01-1970 02:00 Yenikapı'da Amasya Rüzgarı 01-01-1970 02:00 İyilik 01-01-1970 02:00 Amasyalı Olmak 01-01-1970 02:00 Bir Şehri Sevmek 01-01-1970 02:00 Taşova’da Bir Köy ... 01-01-1970 02:00