Prof. Dr. Derya Karadeniz
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Nöroloji Anabilim Dalı
İnsan yaşamının olmazsa olmazı olan su, hava gibi uyku da sağlık için çok önemlidir. Uyumadan yaşamak mümkün olmadığı gibi kaliteli uyku kaliteli hayat ile eşanlamlıdır. Uyku; uyanıklık için tüm vücudu beyin ve organları hazırlayan bu zaman dilimini idare eden, bir süreçtir. Uyanıklık için hazırlanılan bu süreçte bozulma olursa problemler uyanıklık sürecinde ortaya çıkar. Uykusuzluğu ‘uyuyamıyorum, uykuya geçmekte zorluk çekiyorum’ şeklinde tanımlayan kişiler dışında; uykunun içinden kaynaklanan hastalıklar gündüz belirti verir.
Hafızaya kayıt işlemi uykuda olur!
Uyku çok genel olarak; beyinsel-fiziksel yenilenme ve tamiri sağlar, vücudu dinlendirir, ertesi güne hazırlar. Uyku içinde çok sayıda evre ve bu evlerin hepsinin de çok sayıda önemli fonksiyonları vardır. Örneğin; sadece uykuda salgılanan metabolizma ile bazı hormonlar mevcuttur. Uyku evresinde aksama yaşandığında metabolizmada da sorunlar yaşanır. Bazı evreler hafıza, dikkat, konsantrasyon gibi bilişsel fonksiyonlar için gereklidir. Beynin ertesi güne hazırlanması gerekli olan bilgilerin kaydedilmesi, gereksiz bilgilerden arındırılıp, temizlenip, yer açılması gerekir. Hard disk gibi… Hafızaya kaydedilme işlemi uykuda gerçekleşir.
İmmun yani bağışıklık sistemi de uyku sırasında yenilenir. Sistem uykuda yenilenemediği için bozulursa kanser, depresyon, tiroit gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığı artar.
Obezite sadece beslenme bozukluğu ile açıklanamayacak bir hastalıktır. Metabolik hızın ve insülin direncinin normal olması için uykunun normal olması gerekir.
Uykuyu değerlendirirken doğuştan itibaren var olan dört farklı parametreye bakmak gerekir:
*1- Uyku süresi; çok önemli ve genetiktir. İnsanların yüzde 85’i -doğuştan itibaren dinlenmiş uyanma süresi için- 6-8 saate ihtiyaç duyar. Çocukluktan itibaren 6 saatlik uyku ile dinlenebilenler ‘kısa uyuyucular’, 8 saatten fazla uykuya ihtiyaç duyanlar için ‘uzun uyuyanlar’ tanımı kullanılır. Bu tip kişiler için söz konusu olan sürenin dışında uyumada; dinlenme söz konusu olmaz. Bir insanın kendi uyku süresini bilmesi gerekir. Herhangi bir nedenle uyku süresinin dışına çıkan veya çıkmak zorunda kalan kişi için sorunlar başlar. Depresyon, obezite, dikkatsizlik, işte ya da derste başarısızlık vs.. Genetik yatkınlık olan hastalıklar daha hızlı ortaya çıkar.
*2-Uykuya başlama zamanı da önemlidir. İnsanların yüzde 85’i güneş battıktan 4 ila 6 saat sonra uykusu gelir. Tavuk tipi saat 21:00-22:00’de mutlaka gidip yatan, Baykuş tipi ise 01:00-02:00 den önce asla uyuyamayanlardır. Bu geleneksel yaşamın dışına çıkıldığında hastalık söz konusu olur. Menopoz ve andropoz dönemlerinde birtakım değişiklikler olsa bile uykunun süresi değil biçimi değişir. Kadınlarda çok sayıda uyku hastalığı menopoz döneminde görülür.
*3-Uyanma eşiği çok çabuk uyanan ya da zor uyananlar…
*4- Uyanma hızı da önemlidir. ‘Afyonun patlamadı’ deyimi uyandığında kendine kısa sürede gelemeyenler için kullanılır. Aksine uyanır uyanmaz çok kısa sürede kendine gelen kişiler de vardır.
Sağlıksız uykunun 4 ana belirtisi:
*Bir insan normal uyku süresini aldığı halde bir şeyler aksıyor, uykuya dalmakta zorluk çekiyor, gece sık veya sabahın erken saatlerinde uyanma, gece terleme-tuvalete kalkma vs. gibi durumlar yaşıyorsa kısacası eskiden var olmayan birtakım durumlar yaşanıyorsa uyku hastalığı olabilir.
*Yorgun uyanma çok önemli parametredir. Yeteri kadar uyuduğu halde yorgun uyanıyorsa bir kişi çok ciddi bir hastalığı olabilir. Gündüz uyku ihtiyacı, uykunun yapmış olduğu fonksiyonlarda bozulma ilgi dağınıklığı, konsantrasyon bozukluğu, özellikle çocuklarda dikkat eksikliği
* Uykusuzluk kilo aldırır sözü yanlıştır uykunun içindeki bozukluk kilo aldırır. Metabolizma veya immun sistemi bozulduysa, enfeksiyona yatkınlık arttıysa bunlar uykunun bozulmasının işaretidir.
*Kişide gece ya da gündüz şikâyeti olduğunda uyku hastalığı araştırılmalıdır. Kalp damar hastalarında, tiroit, obezite gibi hastalıklarda uyku çok önemlidir.
Uyku hastalığının tedavisi çok önemlidir
İnsan kendi uykusunun ne olduğunu bildiği takdirde uyku hastalıklarını tanıması çok zor değildir. Reflü çok sık görülen bir hastalıktır; burada ana neden uyku hastalığıdır. Uyku hastalığı tedavi edildiğinde diğer hastalık ortadan kalkabilir ya da tedavi süreci kısalabilir. Uyku tedavisi önce kişi için sonra ülke ekonomisi için çok önemlidir. Daha az ilaç kullanımı, daha hızlı iyileşme süreci, daha sağlıklı insanlar demektir.
Belli hormonlar uykuya bağımlıdır…
Büyüme hormonu çocuklar için çok önemlidir ama yetişkinlerde yağ metabolizmasını düzenler. Bu hormonun 24 saat içindeki salınımının yüzde 80’i derin uykuda ortaya çıkar. Bu hormonun azlığında yağ metabolizması bozulduğu için insülin direnci oluşur, deri altında yağ dokusu artmaya başlar. Bu kişiler sadece su içse bile zayıflayamazlar. Hücrelerin hepsinde bulunan diyabet ile ilgili bir protein vardır ki; metabolizmayı düzeltme işlevi görür. Bu protein aynı zamanda uykunun düzenlenmesini sağlar. Yani bir molekül hem uykuyu hem de metabolizmayı düzenliyor. Uyku bozulduğunda bu molekülün işlevi de bozulduğu için sistem bozulur. Temeldeki uyku sorunu çözülmezse bu kişi mide ameliyatı olsa bile tekrar kilo alır.
Tedaviye yanıt alınır ve çok nettir…
80’den fazla uyku hastalığı için tedavi süreçleri de çok değişkendir. Aşırı uykululuk hali-gündüz uyanık kalamayanlar, uykuda solunumu bozulanlar, uykuda hareket grubu huzursuz ayak sendromu-uyur gezer, vs.. Uyku testi ile sorunun tespiti kolaydır. Kişiye çok sayıda sensörler konulur, gece boyunca uzman kontrolündeki uyku sırasında kayıt alınır, bu kayıtlar sonrasında analiz edilir. Doğru tanı konulduğunda ise tedavi çok nettir, genellikle ömür boyu tedavi gerektirir. Bazıları kısa tedavi ile ortadan kalkabilir. Burada güzel olan nokta hastanın tedaviye yanıt vermesidir.
Uykuyu düzeltmek hayatı düzeltmektir…
Uyku dünyada giderek çok önem kazanmaya başladı. Uyku süresinin değişmesi immun sistemini etkilediği için bu kişilerde aşı etkili olmaz, kanser-MS-kireçlenme hastalıkları daha hızlı gelişir veya ortaya çıkar. Oysa uyku hastalığı tedavi edilse belki bu kişilerde-bu hastalıklar ortaya çıkmayabilir. İnter-disipliner bir tedavi şekli olmalıdır. Hipertansiyon, kalp krizi ya da obezite hastalarında önce uyku tedavi edilmezse başarı sağlanamaz.
Tedavide ilk basamakta bulunan aile hekimlerinin hastayı uyku uzmanına yönlendirmesi çok önemlidir. Hasta gerçek nedeni bulamadığı için daha çok komplikasyonla karşı karşıya kalır, farklı uzmanlarda vakit kaybeder, boşu boşuna tetkik, MR çekilir, yersiz-gereksiz tedavi yapılır. Uyku hastalığı ile diğer hastalıkların görülme riskleri -kalp krizi, eklem, obezite gibi- artar. Arkadaki ana hastalık olan uyku tedavi edilemediği için tedavi masrafı, hastanede yatış süreci, ilaç kullanım maliyetleri çok yükselir. Oysa ilk basamakta yakalanmış olsa daha kısa zamanda, daha az ilaçla, farklı hastalıklar ortaya çıkmadan iyileşme süreç yaşamak mümkündür.