Kadın Kolları tarafından yapılan yazılı basın açıklamasında şu fadeler yer aldı:
8 Mart; kadınların toplumsal, syasal, ekonomk, kültürel ve sosyal yaşamın tüm alanlarında maruz kaldığı ayrımcılığa,şiddete ve sömürüye karşı yüzyıllardır yürüttükler mücadelenn simgesidir.Yıllardır örgütlü kadın mücadelesin ilmek ilmek ören, isyanı ve öfkesin kuşanarak sokaklara çıkan kadınlar bu yıl da susmuyor, itaat etmiyor.
Bugün ülkemzde kadın katlamları yaşanıyor, şiddet durmadan artıyor, emeğmz sömürülüyor. Bugün kadınlar aynı işi yapsalar bile erkeklerden daha az kazanıyorlar. Yanlış politikalar, kadınları daha fazla sömürüyor; kadına yönelik şiddet,taciz, tecavüz, çocuk istismarı haberler gündemden düşmüyor.
Kimliğimiz ve bedenimize saldırılar bitmiyor, yaşamımız kıskaç altına alınmak isteniyor. Kadın olmak, her türlü şiddetin hedefinde olmak için yeterli oluyor. 2018’de 367 kadın, 2019’un ilk ayında 38 kadın katledildi.
Kadın ve çocuk bedenler üzerinden fetva vermeyi işi edinmiş olan, taciz ve istismarı sıradanlaştıran söylemler ile bugün çocukların aile çevesinde, yurtlarda ve okullarda uğradıkları cinsel saldırıları meşrulaştırmaya çalışanlar,hayatımızdan çıkana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bulunduğumuz her yerde; sözleşmeli, ücretli, güvencesiz çalışan, özlük hakları her geçen gün gasp edilen, performans düşüklüğü gibi gerekçelerle işten çıkarılan, KHK’lerle işlerinden edilen, demokratk hakları engellenen bütün kadınlar olarak emeğimiz ve özgürlüğümüz için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bizler bugünü birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak görüyor ve yıllardır bunun için alanlarda sesimizi duyurmaya ve kadına yönelik her türlü şiddetle mücadeleye devam ediyoruz.
Kadın hareketinin yürüttüğü mücadele, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve kadın cinayetler konusunda oluşturulan muhalefet ve o dönemde yaşanan Özgecan Aslan cinayetinin ülke çapında yarattığı tepki 2015’te YÖK’ü toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda adım atma durumunda bırakmıştır. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığın artırılması, “toplumsal cinsiyet eşitliği” derslerinin müfredata eklenmes, kampüslerde cinsel saldırı ve tacizle mücadele edilmesi, kadın sorunları araştırma ve uygulama merkezlerinin açılması gibi düzenlemeler yapılmıştı. Yine konuyla ilgili olarak geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından bir TV programında ‘Toplumsal cinsiyete duyarlı okul projesini hayata geçreceğiz’ açıklamasından sadece bi kaç gün sonra iptal edildiği MEB tarafından açıklanmıştır. Yine YÖK Başkanı Yekta Saraç, toplumsal cinsiyet kavramının Türkye’nin toplumsal değerler ve kabulleriyle mütenasip (uygun) olmadığını savunarak Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projesinden vazgeçildiğini açıkladı.
Bizler Eğitm Sen’li kadınlar olarak toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini güçlendirmeye, akademde cinsiyetçi,toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayan karanlığın katlettiği Çankaya Ünverstes Hukuk Fakültes araştırma görevlisi Ceren Damar’ların sesi olmaya, okullarda, kürsülerde toplumsal cinsiyet eşitliğini anlatmaya, eşitlik ve özgürlük mücadelemze devam edeceğiz.
Özgürlüğümüze, haklarımıza, geleceğimize, hayallerimize sahip çıkıyoruz. Eşit, özgür, lak, demokratk, barış içinde bir ülke için 8 Mart’ta bir araya geliyoruz. İş yerlerimizden, evlerimizden emeğimize değersizleştirmeye çalışanlara karşı sesimizi, sözümüzü, isyanımızı birleştirerek cevap veriyoruz. Çünkü mücadele kadınları birleştirir, kadınlar dünyayı özgürleştirir.
Eğitim Sen Taşova Temsilciliği Kadın Kolları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Mesajı
Eğitim Sen Taşova Temsilciliği Kadın Kolları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü sebebi ile basın açıklaması yayımlayarak, Türkiye'de yaşanan cinsiyet ayrımcılığına ve kadın haklarına dikkat çekti.
YORUMLAR