Merkez Bankası verilerine göre, Mart sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku da 177.4 milyar dolar olarak hesaplandı.
Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku 57.1 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 5.2 artarak 56.3 milyar dolara yükseldi.
Buna göre, bankaların yurtdışından kullandıkları kısa vadeli krediler, 2018 yıl sonuna göre yüzde 14.4 azalarak 9.4 milyar dolara inerken, banka hariç yurtdışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 2.1 artarak 19.4 milyar dolara, yurtdışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 1.4 artışla 13.2 milyar dolara yükseldi.
Bu dönemde yurtdışı yerleşiklerin lira cinsinden mevduatları yüzde 7.1 artışla 15 milyar dolara çıktı.
İTHALAT BORÇLARI DA BU DÖNEMDE, YÜZDE 3.2 ARTARAK 41.1 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ.
Borçlu bazında incelendiğinde, tamamı kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu yüzde 8.7 artarak 24.4 milyar dolara çıkarken, özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 0.9 artarak 89.0 milyar dolara yükseldi.
Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 4.0 azalarak 46.5 milyar dolara inerken, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 6.3 artarak 71.8 milyar dolara yükseldi.
Kısa vadeli tahvil ihraçları 2018 yıl sonundaki 99 milyon dolardan yüzde 22.2 azalışla 2019 Mart sonu itibarıyla 77 milyon dolara indi ve aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 949 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 50.4’ü dolar, yüzde 29.6’sı Euro, yüzde 14.7’si lira ve yüzde 5.3’ü diğer döviz cinslerinden oluştu.
Orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 177.4 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Söz konusu stokun 21.1 milyar dolarlık bölümü, Türkiye’de yerleşik bankaların ve özel sektörün yurtdışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluşuyor.
Borçlu bazında değerlendirildiğinde, toplam stok içinde kamu sektörü yüzde 19.2, Merkez Bankası yüzde 3.3, özel sektör de yüzde 77.5 paya sahip bulunuyor.