Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, dünyadaki 180 ülkede basın özgürlüğünün durumunu mercek altına aldığı 2020 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ni kamuoyuna açıkladı. Türkiye listede 154’üncü sırada yer aldı. Geçen yıl 157'nci sırada yer alan Türkiye, bu yıl üç sıra yükselmiş oldu.
Raporda, Türkiye'de tutuklu gazeteci sayısında geçen yıl az bir gerileme kaydedilse de dünya genelinde hala en fazla gazetecinin tutuklu olduğu ülkelerden birinin Türkiye olduğu vurgulandı. Türkiye'de internet medyasına yönelik sansürün arttığı belirtilen raporda, RSF'in ortak kuruluşu Bianet'in verilerine göre 2019 yılında en az 586 haberin internette sansürlendiği vurgulandı.
Norveç başı çekiyor
RSF‘in listesinde basın özgürlüğü sıralamasında Norveç ise dördüncü kez yine başı çekti. Norveç’i Finlandiya ve Danimarka izledi. Sıralamanın sonunda, 180'inci sırada ise Kuzey Kore bulunuyor. Kuzey Kore son sırayı bu yıl geçen yılın sonuncusu Türkmenistan’dan devraldı. Listede Eritre 178 ve Çin de 177'inci sırada.
RSF'in raporunda "Diktatörlükler, otoriterler ve popülist rejimler ne pahasına olursa olsun bağımsız bilgiyi baskı altına almayı artırarak sürdürdü“ değerlendirmesine yer verildi. RSF, "bu eğilimin en kötü olduğu ülkeler" olarak da çok sayıda basın mensubunun gazetecilik yaptığı için cezaevinde olduğu Çin, Suudi Arabistan ve Mısır'ı sıraladı.
Çin’in "medya için yeni bir dünya düzeni" uygulamaya çalıştığı belirtilen raporda, koronavirüs krizi sırasında Çin’in uyguladığı haber kontrolünün etkilerinin tüm dünyada hissedildiği belirtildi.
"Korona pandemisi dünyadaki mevcut baskıcı eğilimleri bir büyüteç gibi bir araya topladı“ diyen RSF Yönetim Kurulu sözcüsü Katja Gloger, ancak listenin pandemi başlamadan önce hazırlandığına dikkat çekti.
Belarus, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Brunei ve Bangladeş ise Türkiye’nin üst sıralarında yer alırken listede Türkiye’nin ardından 155'inci sırada Ruanda yer aldı. Ruanda’yı Özbekistan ve Kazakistan takip etti.
Almanya iki sıra yükseldi
Almanya ise listede 13'üncü sıradan 11'inci sıraya yükseldi. Örgüte göre Almanya’da gazetecilere yapılan fiziksel saldırıların sayısı 2013 yılından bu yana azalma gösteriyor.
Örgüt, 2019 yılında basın mensuplarına 13 fiziksel saldırı yapıldığını ve bu rakamın bir önceki yıl 22 olduğunu kaydetti. Saldırıların azalmasının nedeninin de aşırı sağcıların geçen yıl daha az protesto gösterisi düzenlemesi olduğu vurgulandı.
Yalan haberle mücadele bahane olarak kullanılıyor
Raporda, birçok ülkenin basın özgürlüğünü yalan haberle mücadele bahanesi ile kısıtladığını aktardı. Singapur ve Benin bu duruma örnek olarak gösterildi.
Rusya, Hindistan, Filipinler ve Vietnam’da ise yönetimler tarafından kullanılan troll ordularının kamuoyunu etkilemek amacıyla dezenformasyon yaptığı ve eleştirel haber yapan gazetecileri itibarsızlaştırmaya çalıştığı belirtildi.
Popülistler gazetecilere karşı kışkırtıyor
ABD ve Brezilya‘da ise demokratik seçimlerle işbaşına gelen devlet başkanların kin ve nefreti kışkırttığı belirtildi. Popülistler tarafından medyaya karşı oluşturulmaya çalışılan güvensizliğin 2019 yılında çok sayıda muhabire şiddet olarak geri döndüğü ifade edildi.
İspanya, İtalya ve Yunanistan’da da milliyetçilerin ve sağ eğilimli aşırı grupların medyayı doğrudan tehdit ettiği aktarıldı.