Gelemiç ve Fadara mezralarından oluşan Ardıçönü köyü ile Kumluca (Buladan) köyleri arasında Buladan çayı civarındaki arazide altın arama izni verilmiştir. Söz konusu altın arama faaliyetinden ve ileride açılması planlanan siyanürlü-sülfürik asitli altın madeninden olumsuz etkilenmesi beklenen yaşam alanlarında; gerek doğa, gerek insan hayatı, gerekse de her türlü canlımız tehdit altında kalacaktır. Köylerimizin ve mezralarımızın can damarında siyanürle altın arama yapılması halinde, bölgede çevresel bir felaketin yaşanılması kaçınılmaz hale gelecektir.
Ayni zamanda; unutulmamalıdır ki, sondajla altın araması yapılan mera alanları bölgedeki içme suyu kaynaklarının doğuş noktasını oluşturmaktadır. Daha sondaj aşamasında binlerce ağacın kesileceği, ormanların tahrip edileceği ortadayken, yeraltına hançer gibi saplanan sondaj faaliyetleri sırasında su kaynaklarının zarar göreceği ortadayken, böylesine bir altın arama faaliyetine izin verilmesini anlamak mümkün değildir.
Bilindiği üzere; Siyanür, canlılar için ölüme neden olabilecek kadar tehlikelidir. Altın aramada kullanılan siyanürün kendisi ve türevleri, bir karbon ve bu karbona bağlı üç azot atomu içeren bileşiklerden oluşmakta olup, zehir maddeleridir. Görüldüğü üzere; siyanürlü altın madenciliği ve sülfürik asitli bakır madenciliği yaylalarımızı ve köylerde yaşayan hemşerilerimizi zehirleyecek, yaylalarımız, meralarımız yok olacak, hemşerilerimiz ölüm tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır!
Hal böyleyken; bu duruma sessiz kalmak, mümkün değildir. TAŞDEF olarak sesleniyoruz, bırakın Taşova Yeşil kalsın. Sizleri de #TaşovaYeşilKalsın etiketi ile destek vermeye çağırıyoruz.