Türkiye’yi ayağa kaldıran vahşetin kurbanı Özgecan Aslan toprağa verilirken, olaydaki sır perdesi de aydınlanmaya başladı. Şüphelilerin ilk ifadeleri ve elde edilen delillerden iddiaya göre olay şöyle gelişti:
Çağ Üniversitesi öğrencisi Özgecan Aslan, Mersin’deki evine gitmek için bir arkadaşıyla halen Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığı’nda sorgulanan cinayet şüphelisi şoför Suphi Altındöken’in minibüsüne bindi. Tarsus’ta oturan arkadaşı inince Özgecan minibüste tek yolcu kaldı.
Şoför Suphi Altındöken, Mersin’e D-400 karayolundan gitmesi gerekirken güzergah değiştirerek Tarsus- Mersin Otoyolu doğru saptı. Sürücünün güzergahını değiştirmesinden ‘kaçırılıp başına kötü bir şey geleceğini’ anlayınca tepki gösteren Özgecan, onunla tartıştı. Yola devam edip minibüsü tenha bir yerde durduran Suphi Altındöken’ın tecavüze kalkıştığı Özgecan, yanında taşıdığı biber gazını sıkarak karşı koydu. Boğuşma sırasında Özgecan, tecavüzcü Altındöken’in yüzüne tırnaklarını geçirip direndi. Şoför Suphi Altındöken, bıçağını çıkarıp Özgecan’a defalarca sapladı ardından araçta bulunan demir çubukla vurarak öldürdü.
Suphi Altındöken, Özgecan’ı öldürdükten sonra cesediyle birlikte Tarsus’a dönüp babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe’den yardım istedi. Onlar da gelince birlikte Özgecan’ın cesedi ortadan kaldırmak için benzin alıp ormanlık bölgeye götürüp, Cinderesi’nde yaktı.
Tarsuslu varlıklı bir aileden olan Necmettin Altındöken’in kuyumcu olduğu, işleri bozulup iflas edince şoförlük yaptığı, kaçakçılık suçundan sabıkalı olduğu ve bir süre önce trafik kazasına karıştığı belirtildi.