ESKİ YAZILAR Enver Seyhan

Bazı zaman yazmak mecburiyettir; yazmamak bildiğini gizlemektir!

“Dost dost diye nicesine sarıldım / Benim sadık yarim kara topraktır”

Aşık Veysel

“Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışın. Dost isterseniz bırakın, dostlarınız sizi geçsin…”

F. La Rochefoucauld

(1613 – 1680)

Fransız yazar bu sözü söylediğinden bu yana asırlar geçip gitmiş. İnsanlar doğmuş yaşamış hayat sürmüş ölmüş. Savaşlar çıkmış ortalık kan gölüne dönmüş. Antlaşmalar yapılmış. Kömür bulunmuş, buhar makinası icat edilmiş. Teyyareler uçurulmuş dünya küçülmüş telefon elektrik internet girmiş insan hayatına. Bir hırs bir ihtiras bir telaş bir koşmaca bir koşturmaca almış başını gitmiş; nereye kadar koşacak insanlık böyle nefes nefese?

Nereye kadar?

Haberi yok!..

Şair demiş ya:

“Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek!”

Ahmet Erhan’dan da bir cümle yazayım; kömür mü elmas mı ayırt etmekse eğer cevher aynı cevher:

“Keşke gözleri olsaydı ölümün; elleri, kulakları…

Hiç dinlemez ölürdüm.”

Yol toz toprak dolmuş eski çamlar bardak olmuş; asillerin köylünün işçinin yanına burjuvazi eklenmiş. Klasik kölelik son bulmuş bulmasına da yerini eskisiyle karışık asri köleliğe bırakmış. Şehirler kalabalıklaşmış; köyler boşalmış, nehirler kurumuş, buzullar erimiş…

Dünya allem kullem olmuş!..

Gocanamın ve dedemin ebeleri Mastık karı:

“Bina ve zina artacak sonra kıyamet kopacak” der imiş!

Bu devirde haddi aşmış; haset kin dedikodu yalan dolan talan çoğalmış her devirde var olsa da. Değişmiş o günden bugüne yalan dünya; olaylar hadiseler durumlar konumlar makamlar gelirler giderler harcamalar masraflar kazançlar kıskançlıklar çekememeler hastalıklar dertler gamlar haramlar değişmiş, yeni türevleri oluşmuş, üremiş ve türemiş!..

Tamam!

Bunlar şöyle bir kenarda dursun.

Fevkalade!..

Fakat bu durum hangi vasatta gelişecek oluşacak olacak veya olmayacak?

Haramda veya helalde mi?

İlimde fende mi?

Okulda mektepte öğrenimde eğitimde mi?

Matematikte istatistikte ekonomide mi?

Malda mülkte mi?

İbadette ahlakta edepte mi?

Eğrilikte doğrulukta dürüstlükte mi?

Yalanda talanda mı?

Vefada cefada gadada belada mı?

Makamda mevkide mi?

Hırsızlıkta vurgunda dolandırıcılıkta mı?

Hesap vermede veya vermemede mi?

Yokta mı varda mı hiçte mi?

Adalette hukukta güçte mi?

“Ah nerede vah nerede!”

Şunu da Seyyid Nizam demiş:

“Yalan dünya senin olsun

Bir dost bir post yeter bana

Atlas libas senin olsun

Bir dost bir post yeter bana

Beyler tahtından inerler

Ayaksız ata binerler

Toprağa koyup dönerler

Bir dost bir post yeter bana”

Rahmetlik Müslüm Baba’dan ağız tadıyla birkaç kere dinlemeden olmaz…

Enver Seyhan