Merhabalar sevgili dostlar,
Ramazan ayını acısıyla tatlısıyla geride bıraktık. Benimde bu değerli ve saygın Taşova Gazetemizde yeni bir Köşe Yazımı yazma fırsatını yakalamış bulunuyorum. Bu gün ise hep birlikte Bayramın müjdecisi Arefe günü’ne ulaştık şükürler olsun. Oruç her sağlıklı müslümana farz kılınmış ve Oruç tutanlara da büyük mükafatlar verilmiştir…
Peygamberimiz ’in hicretinden bir buçuk yıl sonra Şaban ayının onuncu günü farz kılınmış olan oruç ibadeti, İslamın 5 şartından biridir. Ramazan ayı, hayır ve bereket ayıdır. Dua ve niyaz ayıdır. Günahlardan temizlenme, cehennem ateşinden kurtulma ayıdır. Peygamberimiz bu aydan söz ederken: “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluştur”[1] buyurmuştur.
Peygamberimiz, Ramazan ayının diğer aylara üstünlüğünü belirtip şöyle buyurdular: “Allah size bu ayda Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de gece ibadetini, Teravih namazını sünnet kıldım. Kim Ramazan ayının faziletine inanarak ve alacağı mükafatı Allah’tan umarak orucunu tutar, namazlarını kılarsa anasından doğduğu gün gibi günahlardan kurtulur” [11] demişlerdir.
Oruç, yoksulların durumunu daha iyi anlamamıza, dolayısıyla onların sıkıntılarını giderme yönünde çaba sarf etmemize de vesile olur. “Tok, açın halinden anlamaz” atasözü de bunu ifade eder. Bu nedenle Oruç ayı yardımlaşma (Fitre, Zekat ve Sadaka) ayıdır. Oruçla birlikte bu ayda ikinci bir farzda “Zekat” vererek yerine getirmiş oluruz.
Sahih bir hadiste Oruç’tan şöyle bahsedilir…
Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu: “Cennette reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecekler, onlardan başka kimse giremeyecektir.” ve “Oruçlular nerede?” diye çağrıldığında; Onlar da kalkıp o kapıdan girerler ve onlardan başkası asla giremez. Allah bu kapıdan girenlerden eylesin tüm kardeşlerimizi.
Ramazan ayının içinde bulunan, Kadir Gecesi hakkında Kuran-ı Kerim’de özel bir sure yer alır. Bu gecenin faziletini belirten bu surede Kadir Gecesi’nin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilir. Kuran-ı Kerim bu gecede Hz. Peygamber’e (s.a.v.) inmeye başlamıştır.
Müslümanlar için böyle bir manevi ayın önemi çok büyüktür.
Bu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.
Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilenleri vermeye çalışırdı. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur.
Bu hayırlı ayı geride bıraktığımız şu son gününde hepimizi bayram sevinci sarmıştır. Belki bir daha görmeyeceğimiz şekliyle hepimiz Bayramı evlerimizde idrak edeceğiz. Rabbim bir daha bizlere böyle bir buruk bayram sevinci yaşatmasın. Rabbim Ömrümüzün sonuna kadar bir daha böyle bayramı bizlere münasip görmesin.
Elimizden geldiğince büyüklerimizi telefondan arayarak bayramı bayram gibi sevinçle yaşamamızı hepimize nasip eylesin.
Ramazan bayramına buruk bir veda ile gelsekte, bu güzel ayın mübarek bayramı bizlere mutluluk getirsin. Dargınlıkların unutulduğu, küslerin barıştığı, kardeşçe kucaklaştıkları günleri olsun. Ramazan Bayramı bereketiyle, bolluğuyla gelsin inşallah.
Ramazan Bayramını sevdiklerinizle beraber sağlıklı ve huzur içinde geçirmenizi dilerim. Sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle…
Şeker tadında iyi bayramlar efendim.