KULACANOĞULLARI

Kuru Mustafalar

Arif Dayılar

Cüce Osmanlar

Kel Kâmiller

Ağızsız Memetler

Eskiden yani Osmanlı Selçuklu ve evvelki devirlerde insanlar kabileler boylar soylar üruğlar sülaleler halinde ve umumiyetle iç içe yaşıyorlardı. Her bir boy asırlar ötesine varan lakapları ve ünvanlarıyla anılıyor ve tanınıyordu. Son iki yüz yıl içinde muhtelif sebeplerle gevşeme baş gösterdiğini sanıyorum. Son yüzyılda ise Soyadı Kanunu'yla her haneye bir soyadı verildi. Fakat yine de boy adları hemen ve derhal çöpe, çöplüğe atılmadı. Bugün dahi kullanılıyor.

Yer adlarının mekan adlarının boy adlarının insan adlarının zamana zemine döneme göre değişmesi değiştirilmesi taraftarı değilim; herkesçe bilinen asırlık adları kullanmaktan yanayım. Araştırmalarımda, bazı kabilelerin, Soyadı Kanunu çerçevesinde, çevre köylerde yerleşik akrabalarıyla bağlarını koparmamak adına aynı soyadını aldığına şahit oluyorum. Örnek olarak da Eryurt soyadını verebilirim; hem Kozluca köyünde kalanlar, hem de Oba köyüne yerleşenler aynı soyadını almışlar.

Bu sülalenin adı Kulacanoğulları olup bilinen çıkış yerleri Çorumlu kazasıdır. Yazarken en az yüz elli sene evveline döndüğüm için bazen o günkü isim deyim tanım ve yer adlarına müracaat ediyorum. Yerel tarih ve iktisat tarihi bunu icap ettirdiği gibi genel tarih de icap ettiriyor haddizatında. Çalışma alanı dolayının geniş olmasına bağlıyorum bunu da. Her zaman az veya çok yanılma ihtimalim bulunuyor.

Sülaleden, kendisine inandığım bir kişiyle soyları hakkında yıllar önce konuşmuştum. Goca Reşit Ağa himayesinde Oba köyüne Kozluca köyünden muhacir geldiklerini anlatmıştı. Sülale adının da Çorum'da "Kulacanoğulları" olarak anıldığını ve bilindiğini söylemişti.

Oba köyünde yerleştikleri sırada lakapları Kuru Mustafalar olarak biliniyor. Kuru Mustafa Kozluca’dan Yüz Elli sene kadar önce Oba’ya gelen Arif’in Şeyhli köyünden üvey babası oluyor. Yani Kuru Mustafa sülalenin Oba’ya göçen büyük annelerinin ikinci kocasıdır. Fakat Arif ilk kocasındandır. İlk kocası ölüp de kadın ikinciye evlenince çocuklarını alarak Oba’ya yerleşiyor. Goca Reşit Ağa’nın yanına geliyor ve emrine giriyor. Rivayet odur ki: Bu nedenle sülale Hebiçler boyunu "Emmi" yakınlığında görüyor. Hatta tarlaların da yan yana ve hudut hududa olduğu ifade ediliyor. Ben köyde yaşadığım yıllarda bu hususu hiç tespit etmedim.

Şudur:

Büyük ananın ölen kocasından olan çocuğunun adı Arif'tir. Düşünceme göre Arif, Rum eşkiyalarca Dere Boğazı'nda, yayla yolunda önü kesilerek malı gasp edilen ve hunharca öldürülen şahıstır. Üç yüz elli kadar davarın yanında büyükbaş hayvanlar ile yük ve binek hayvanları gasp edilmiştir. Bu konularda internette bilgi bulunuyor; meraklısına!

ARİF'İN ÇOCUKLARI:

a-

Osman.

Hayatında Cüce Osman namıyla anılmıştır.

"Karısı Durmuş ağalardandır" cümlesi var notlarımda. Demek oluyor ki Ahmet Kahya'nın kızıdır. İkiz kardeş olan Durmuş ve Ömer'in kız kardeşidir veya ablalarıdır. Ahmet Kahya, Hebiçler boyunun başı Goca Reşit Ağa'nın oğludur.

Çocukları:

aa- Abdullah.

Sepetli köyünden evli olduğuna dair bir bilgi kırıntısı hafızamda kendisini muhafaza ediyor.

ab- Mehmet.

Köyde, Ağızsız Mehmet namıyla tanınmıştır.

On yaşlarında iken Dereboğazı’nda Rum eşkiyalarca ağzından vurulduğunu söylediler. Öldürülen dedesi Arif ile beraber yollarının kesildiği sırada, orada yaralandığını düşünüyorum.

ac- Hamide.

Arif Gökrem ile evlenmiştir.

Üç kardeşin de tevellüdü 1910 yılından önceki yıllara isabet etmelidir.

b-

Durmuş.

Karısının adı Hatice'dir.

Durmuş ve Hatice'nin oğulları Ahmet olup

Oba köyünde Övez Ahmet olarak bilinmiştir.

c-

İsmail.

Şahıs, Yemen'de şehit olmuştur. Bilgi bu yöndedir ve Yemen bu milletin yüreğinin yarasıdır.

d-

Ahmet.

Cihan Harbi'nde Erzurum'da şehit düşmüştür.

Karısının adı Hatice'dir.

Oğlunun adı Kamil olup Kel Kâmil namıyla anılmıştır. Kâmil'in karısının adı Atike'dir.

Atike'nin babası Ahmet ve anası Emine'dir.

Emine sanıyorum Alucara tarafındandır. Muhacir Emine olarak tanınmıştır.

e-

Fadime.

Fadime, Emin oğlu Ahmet ile evlenmiştir.

İkinci kocası Hacı Dayı'dır. Oğullarının adı Mehmet ve Bekir olup bu ikisi ana kardeştir.

Bu hane "Dikmenler" namıyla bilinmektedir.

Dikmen hanesi 50 sene kadar önce Oba köyündeki yerlerini satarak Kırkharman köyüne yerleşmiştir; hane Hebiçler boyundandır.

Hayatta iken Fadime, aile arasında "Yaylacı ebe" adıyla anılmıştır.

ES

2021

Toparladığım bilgiler tahtında yazıyı tamamladım. Bu sırada elbette araştırmalarım durmadı; sordum soruşturdum. Bu kadarını kafi buldum.

Yazıyı ilk kez yazdığım tarih hakkında ikircikli bir durum hasıl oldu. Ya tarih koymamışım veya 2021 yılında kaleme almışım.

Madem, son derkenar da 2024 yılı için olsun. Yazın Ö. Eryurt ile köyün kahvesinde oturduğumuzda bazı şeyler söyledi ama orada kaldı. Bir daha görüşme imkanım olursa ilave ederim.