Gani gönüllü, derya-dil, derviş meşrep, dünyanın ikbaline de idbarına da bel bağlamayan Cuvapçı Memet Agayı evinde ziyaret ettik. Ramazan başlamadan şöyle birkaç bardak çay içelim, üç beş kelam edelim istedik.
İlk sorumuz Korona virüs belası yüzünden dükkanı kapananlar, işini kaybedenler binlerce insan mağdur, durumu nasıl görüyorsun oldu.
Bak çocuğum diyerek söze başlayan Memet Aga, Hayati İnanç kadar olmasa da benim de ezberimde divan edebiyatından aklımda yer eden beyitler var. Bu defa sohbeti onlar üzerinden yapalım. Derdi, sıkıntıyı anlatan bir beyit vardı.
Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkit ne bilir
Mübtela-yı gama sor kim geceler kaç saat
En uzun geceyi ne müneccim, ne zamanı ölçen bilir, gecelerin kaç saat olduğunu sıkıntıyı çekenlere soracaksın.
Dünyada ve ülkemizde başımızda böyle bir bela varken bu siyasi çekişmeleri nasıl değerlendirirsin?
Ehl-i İrfan meclisinde aradım kıldım talep
Her hüner makbul imiş, illa edep illa edep.
Ariflerin meclisinde en çok neyin geçerli olduğunu sordum. Her hünerin önemli olduğunu, fakat en mühiminin edep olduğunu görüp öğrendim.
İyi gün dostları için bir diyeceğin olur mu?
Düşenin dosttu olmaz düş de görürsün
Sen o zaman dostları düşde görürsün…
Yöneticiler nasıl olmalı?
Şah agah (uyanık) gerektir ahvale
Vükelaya (vekiller) kalırsa vay hale…
Halkın halini padişah bilmeli, yoksa iş onun vekillerine kalırsa halkın hali harap…
Kamil insan olmak için Namaz, Oruç, Hac yeter mi?
Savm (Oruç) Salat (Namaz) ve Hac ile sanma biter işin
İnsan-ı Kamil olmaya lazım olan irfan imiş

Çıkarcılara ne söylemek istersin?
Nan(ekmek) için medh eyleme nadanı, nadanlık budur
Hayber-i nefsin helak et şah-ı merdanlık budur.
(Bir parça ekmek için cahilleri övme, onlara yalakalık yapma Hz. Ali (R.A) olmak istiyorsan nefis Hayber’ini, nefis kalesini yıkmalısın.)
Peki nasıl bir insan olmalıyız?
Arif ol, ehl-i dil ol, rind-i kalender- meşreb ol
Ne Müselman-ı kavi ne mülhid-i bi mezhep ol
(Bilgili, gönül ehli ve dünyayı çok takmayan cinsten biri ol. Ne çok katı müslüman ne de dinsiz, mezhepsiz biri ol. Dengeli ol dengeli)
Az konuşma konusunda ne söylersin?
Mecliste arif ol kelamı dinle
El iki söylerse sen birin söyle…
Memet Aga boşalan bardaklar içinde bir beyit okudu ve çaylarımız tazelendi.
Keman çalınmaz yaysız, safa sürülmez naysız
Aç, susuz kalınır da bir an durulmaz çaysız…
Hiç dost gücettin mi diye sorduk?
Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil…
Zor günlerden geçiyoruz sen ben kavgası ne olacak?
Memleket bitti, yine bitmedi sen, ben
Bize bu hal ile bizden büyük olmaz düşmen.
Peki ne zaman rahata kavuşacağız?
Asude olam dersen eğer gelme cihana
Meydana düşen kurtulamaz seng-i kazadan
(Eğer rahat olmak istiyorsan bu dünyaya gelmeyeceksin. Dünya ya geldiysen kaza taşından kurtulamazsın.)

Ömür için ne söylersin?
Ömür dediğin üç gündür
Dün geldi geçti, yarın meçhuldür
O halde ömür dediğin
Bir gündür, o da bugündür.
Güzel insanların kıymetini biliyor muyuz?
Bilinmez kıymeti ruşen-dilanın vakt-i feyzinde
Güneş ta batmadıkça zulmet-i leyl aşikar olmaz
(Aydın yüzlü insanların kıymeti yaşadıkları zamanda bilinmez. Gecenin karanlığı güneş batınca ortaya çıkar. Yani güneşin değeri karanlık başlayınca anlaşılır.)
Zamanımızın insanına bakışınız nasıldır?
Yok bi-garaz muamele ehl-i zamanede
Kimse ibadet etmez idi cennet olmasa
(Bu zamanın insanı herşeyi karşılık için yapıyor. Cennet olmasaydı kimse ibadet bile etmezdi.)
Bu nesil için düşünceleriniz?
Sorarız ahval-i yareni yürekten gelen sesle
Aşina değiliz zira melali bilmeyen nesle…
(Dostların ahvalini yürekten gelen sesle sorarız. Biz sıkıntıyı bilmeyen nesle aşina değiliz.)
Tokların aymazlığı için ne dersin?
Tok olanlar bilmez çektiğini aç kalanın
Sırtı pek kimseye ahval-i şıta (kış şartları) yaz görünür.
Peki hayatın zevkleri…?
-İlm ü irfan iledir zevk-i hayat
Cuvapçı Memet Agaya son olarak, sıkça görüşemediğimizi ve buruk girdiğimiz Ramazan ayı için ne söylemek istediğini sorduk. Önce nadir görüşmenin hikmetini anlatan bir beyit döktürdü;
Seyrekçe git dostuna, kalksın ayak üstüne
Sık gidersen dostuna, yatar sırtı üstüne

Ve bir dörtlükte de Ramazanımızı kutladı;
Geldi mah-ı Ramazanım
Şad olup sevindi canım
Ramazan-ı Şerifiniz
Mübarek olsun sultanım.
Sohbeti maziyi arayan ve hali anlatan cümlelerle sonlandırdı.
”Anadolu’da yaşayanlar çocukluk zamanlarında farklı ramazanlar yaşadılar. Git gide bu manevi manzara dağılıyor. Şairin “Koptuk o öz manzaradan” dediği atalarımızdan yadigar manevi resim solmaktadır. Evlatlarımızı yeniden kökleri ile barıştırmamız, huzuru başka yerlerde aramalarının ıstırabından kurtarmamız o kadar kolay değil… Hem çağdaş hem Milli olmak emek ister.”
Cuvapçı Memet Agaya her sorumuza vermiş olduğu, usta ağızlar tarafından söz kalıbına dökülmüş, atasözü etkisinde kadim değerlerimizi yansıtan söz incileri için teşekkür ettik.
Nice ramazanlara sağlık ve yaşama sevinciyle ulaşmak niyazıyla…

Naci KONYAR