RADYO (Enver Seyhan)

Hikaye bildiğim 1973’te başladı.

Hikayenin kahramanları hafızam beni yanıltmıyorsa 1981’de 2001’de 2018’de 2022’de 2023’de dünyadan ayrıldılar.

Babamın radyosunda dinlemiştim onu ilk defa.

Bir gün babam öldü.

O radyoda yine Mahalli Sanatçı olarak çaldı söyledi.

Babamın radyosu yıprandı eskidi yaşlandı ve gün geldi bozuldu.

Bir orada bir burada evde gezindi durdu.

Anam “televizyona bozuldu sanki” dedi bir gün; belki de.

Babamın üstüne titrediği üstelik vergisini yürürlükten kalkana kadar aksatmadığı radyosu onun da öldüğünü fark edince küstü!

Küstü!

Bir daha hiç konuşmadı!

Eski evi yıkınca kendine yer bulamadı. Evin yıkılmasından sonra sebepsizce gözden de düştü. Üstelik bozuk da olunca anam kıyamasa da babamın yadigârı diye yine de atma veya bir eskiciye satma eğilimine girdi.

Evin inşaatında, inşaatı takip ederdi, ara sıra da çalışırdı; babamın amca oğlu Nusret amca. Radyonun garip mahzun halini görünce sormuş anama; “eskidi bozuldu” deyince “bana ver tamir ettireyim de evde ses olsun” demiş.

Çok zaman sonra anama sordum. Bu hikayeyi anlattı.

Nusret amcam aynı zamanda babamgilin Emriye ememden dolayı süt kardeşiydi. Doğduğunda annesi lohusa halde iken vefat edince dolayısıyla babaannem onu da emzirmiş ve büyütmüş. O yıllarda hastalandı. Hasta yatağında ziyaret etmiştim bir iki kere. Radyo yanındaydı ama bir çivi ile duvara asmıştı galiba. Çok sürmedi, ağır hastalıktan vefat etti.

Ali Kızıltuğ’u o radyoda çok dinledim hem de çok; takdim ederlerken “mahalli sanatçı” derlerdi ama adam başlı başına Karacoğlan misali halk ozanıydı.

Şimdi ne babam, ne Nusret amcam, ne Emriye emem, ne radyo, ne de Kızıltuğ yok!

Hayatın bir bölümünde geriye dönüp de bakınca tadı damaklarda kalan günlerde bütün zorluğuna darlığına rağmen birlikte yaşadılar ve verilen müddet-i ömür tükendi; yalan dünyadan göçtüler. Hatta hiç yaşamamış gibiler…

Bu sene Nusret amcamın karısı da doksan küsur yaşında bu dünyadan irtihal eyledi. Peşinden oğulları öğretmen ve yazar Recep Seyhan da geçen ayın yirmi sekizinde dünyalık ömrünü ikmal etti.

Hayat bu!

Bir varsın bir yoksun!

 

Geldi geçti ömürden göz açıp kapayıncaya kadar uzun bir devir

Efkarlandım yine ey sam yeli kervanı yolundan geri çevir

Enver Seyhan