Sana Kızıyorum Öğretmenim!
Aradım taradım yazarını bulamadım. Facebook 5 yıl aradan sonra buldu getirdi önüme koydu. Bize anlatırlarken bazı eserlerin anonim olduğu her yazarın bir paragraf eklediği gibi bazı şeyler söylenirdi. Böyle midir değil midir; bilemem ancak anonim bir eser varsa eğer ve sahibsizse sebebi yazarın korkusudur. Can korkusudur, mal korkusudur, hak hukuk korkusudur...
Hani anlatırlar haykırırlar ya hatipler kürsüden şuradan buradan:
Dinimizce yani İslam dininin kesin kuralı olarak;
Can emniyeti muhafaza edilmiştir. Dokunulmazdır. Fıtraten her insana verilmiştir.
Mal emniyeti de aynıdır. Ev bark emniyeti de nesil ve ırz namus emniyeti de...
Bu aşağıdaki şiir de öyle.
Sahibi yok!
Sana Kızıyorum Öğretmenim!
Elimde değil,
Kızıyorum işte!
Bana dünyanın nasıl döndüğünü öğrettin öğretmenim,
İçinde dönen dolapları öğretmedin.
Pamuğu öğrettin
Tohumunu, yaprağını, çiçeğini...
Ya onu toplayan nasırlı ellerini yoksulların?
Hele sırt üstü yatıp hazır yiyenleri niçin öğretmedin?
Öğretmenim,
Madenleri öğrettin,
Bizde ve dünyada nasıl çıkarıldığını da
Teşekkür ediyorum…
Kimin çıkardığını, kimlerin çaldığını,
İşbirlikçileri, vatan hainlerini neden öğretmedin?
İpi, topu öğrettin de iti, kopuğu niye öğretmedin?
Dürüstlük erdem dedin, dürüst olun dedin, yalancının, sahtekarın kazandığını söylemedin.
Yükseği, alçağı öğrettin de insanın da alçağı olduğunu öğretmedin. Soyumuzu sopumuzu saydın, saydırdın da soysuzları niye saymadın?
Sivrisineği, tahtakurusunu,
kanımı emen hayvanları öğrettin.
Bir de insanlar kan emermiş, keneden beter. Ama bunu öğretmedin.
Evet öğretmenim,
İşte bu yüzden sana kızıyorum
Elimde değil...
Kızıyorum işte!
Yazar: Meçhul