Enver Seyhan
Yerleşime 1750’li yıllarda başlandığına inandığım Yemişenbükü Köyü 1944 yılında dönemin Tokat Valisi İzzettin Çağpar’ın gayretiyle Tokat iline bağlı bir kaza olarak yeniden kuruldu.
(Kanaatımı beyan ederken Hazinedarzade Süleyman Paşa vakfiyesine dayandım.)
Bölgenin tarihteki adı Taşabad olduğundan olsa gerek adı Taşova olarak yenilendi. Bakanlar Kurulu Kararı sonrası Kaymakam veya Kaymakam vekili atanıp atanmadığına dair bir şey söylemek için henüz yeterli bilgiye sahip değilim; bu nedenle konuyu şimdilik askıya alıp ilk Kaymakam ve ilk Belediye Başkanı olarak Koca Reis “Hasan Aykan” adını zikretmek istiyorum.
İlçenin İmar Planı Mimar Ali Rasim Cengiz tarafından hazırlandı. 1945 yılı ortalarında vazifesini tamamladı ve Taşova’ya veda ederek ayrıldı.
1944 yılında Yemişenbükü Köyü 60 hane ve 350 nüfusa sahipti.
Arsalar 1.050 m2 tam arsa, 525 m2 yarım arsa şeklinde düzenlendi.
Dükkanlar için ayrılan arsa payı ise 70 m2, 35 m2 ve 17.5 m2 idi.
15 Haziran 1946 Pazartesi günkü kayıtlara göre
İlçede 195 hanede 65 dükkan, 3 lokanta, 1 fırın, 2 kahvehane ve 4 tütün deposu vardı.
Kazada 1.100 civarında insan yaşıyordu.
1949 yılında Taşova kazasında 355 hanede 1.800 kişi ikamet ediyordu.
112 dükkan, 3 lokanta, 2 fırın ve 4 tütün deposu bulunuyordu.
-İlçenin ilk berberi Niksarlı Akif Başaran idi.
(1925 – 1995)
-Kalekale köyünden Hayrettin Gümüş.
(1920 – 1986)
-Erbaalı Hamdi Yağmuroğlu.
-Kırkharman köyünden Hüseyin Hırçın.
-Sonusalı Ahmet Sayar ve Mehmet Sayar.
-Yerkozlu’dan Osman Arslan ve Bekir Arslan.
-Belevi’den Mustafa Armağan.
-Amasya’dan Abbas Dinç.
Hepsinin adına yer veremediğim Berber listesine Sepetlioba köyünden Ahmet Demirel ve Mercimek köyünden Halil Darı’yı ekleyeyim.
Sonraki kuşaktan Mehmet Şenel, Servet Ocak, Yemişenli Metin Yüksel ve Adnan Darı’yı ilave ederek konuyu toparlayayım.
Adını anmadan geçtiklerimden özür dilerim!
1970 yılında Taşova Merkez Nüfusu 6.516 kişi olarak kayıtlarda yer alıyor.
Köylerle beraber toplam nüfus ise 58.960 kişi olarak kayda alınmış.
(Yukarıda konu ettiğim bilgiler ve daha fazlasının Taşova Gazetesi’nde yayımlanmış olduğunu düşünüyorum.)
Taşova hakkında anılarından yararlandığım Özkan Ağış demiş ki:
“Ailemiz 1944 yılında Erbaa’dan Taşova’ya geldi.”
Yine Özkan Ağış’tan öğrendiğime göre Koca Reis Hasan Aykan “mimari planların uygulanması hususunda gerçekten acelecidir. Heybetli, dik yürüyen, sert ve tok konuşan bir kimsedir.”
“Koca Reis’in babası Erbaa’da kuyumcudur. Taşova’ya 18 ay hizmet ettikten sonra kendi isteğiyle ayrılarak Erbaa’ya yerleşmiştir.”
Hasan Aykan için bir cümle daha not etmişim:
“Sabrı, sevgiyi ve hoşgörüyü hep cebinde, yüzünde, gönlünde sakladı.”
Hasan Aykan’ın Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı oğlu Doktor Cevdet Aykan bir gazeteye verdiği mülakatta şunu söylüyor:
“Erbaa’nın dağ köylerinden İl Genel Meclisi Üyesi bir hemşehrim; “seni guşun ganedinde köye getireceğim” dedi.
Gerçekten siyasete girdikten sonra Milletvekili, Bakan ve Senatör olarak çeşitli vazifeler gören Cevdet Aykan, bu köye dağlar taşlar bayırlar aşarak gah at sırtında gah yürüyerek bir gün gibi bir sürede ulaşıyor. Köylü yaşlı bir ağacın altında toplanıyor.
Galiba bu söz o köyün ortak sözü idi:
“Sen Allah’a biz sana emanetiz!”
Bu bölgenin insanı olan Cevdet Aykan’ın kitapçılarda bulunup bulunmadığını bilmediğim kitaplarından birinin adı “Demokratik Süreç ve Anılar” adını taşıyor.
“Anılarım ve İzlenimlerim” adlı eserinde Türkiye şartlarını ve toplumunu değerlendiriyor:
“Ben 1930’lu yılların Türkiye’sini biliyorum. O yıllarda toplumumuz çok fakirdi. Yetişmiş insanımız yoktu. … Toplumun hiçbir kusuru yoktur. 1960’ta üretmeye başlamış halkımız, onun öncesinde istemediğinden değil bilmediğinden böyle olmuş.”
Taşova bugün 77 yaşına bastı.
Kurulma aşamasında, yeni bir ilçenin kurulduğunu haber alan insanlar Erbaa’dan ve Karadeniz yöresinden Taşova’ya akın ettiler, ev bark kurdular, yerleştiler.
77 sene içinde Taşova’da Belediye Başkanı olarak görevde bulunmuş şahısları da not etmişim; sözün bu noktasında anmak istiyorum:
-Hasan Aykan: 1944 – 1946
-Kamil Ünal – 1946 – 1950
-Halil İbrahim Aytaç: 1950 – 1958
-Kadir Torun: 1958 – 1973
-Süleyman Bursalı: 1973 – 1977
-Kadir Torun: 1977 – 1980
-Necati Şentürk: 1980 – 1984
(Aynı zamanda Kaymakam olarak vazife görüyordu. Daha sonraki yıllarda Vali makamına yükseldi. Erzincan ilindendi.)
-Halil Nihat Yıldırım: 1984 – 1994
-Özgür Özdemir: 1994 – 2004
-Mustafa Korkmaz: 2004 – 2009
-Özgür Özdemir: 2009 – 2014
-Bayram Öztürk: 2014 –
(Halen vazifesine devam ediyor.)
1840 YILINDA KARAYAKA KASABASI’NDA ve dolayısıyla TAŞOVA çevresinde EKİLİP DİKİLEN YETİŞTİRİLEN ÜRÜNLER:
-Buğday-Arpa-Çavdar-Darı-Burçak-Yulaf = Alef-Mercimek-Nohut-Kendir-Soğan-Fiğ-Dimnit = Dimrit =Civek üzümü-Duhan-Kartoli = Patates
*
Dimnit =Dirmit yani Civek üzümü şıra, şerbet ve şarap yapımında önemli bir ürün o yıllarda.
Bugün yörede kendiliğinden yetişen bu meyve türü bölgeye ve Anadolu’ya özgüdür.