Taşova.net haber sitesinde, Ali Rıza Ağış imzalı önemli bir haber geçildi.

Haber başlığı:

“Türkiye'nin gelişmişlikte ilçe sıralaması belli oldu! Taşova kaçıncı?”

Birçok kişinin okuduğundan eminim.

Zaten haber istatistiği de bunu doğruluyor.

Yorum ve tepkiler dikkat çekici.

Kısa, öz ve öfkeli.

Analiz yapalım!

Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırmaları (SEGE) tam olarak nedir?

Anlatalım.

Öncelikle bir bilim dalı olduğunu belirtmek gerekir.

Toplumsal değerler ile ekonomik yapı arasındaki ilişkiyi inceler.

Ekonomik faaliyetlerin sosyal süreçleri nasıl etkilediğini ve şekillendirdiğini inceleyen sosyal bilimdir.

Yani,

Yöre halkının sosyal yaşantısı ile ekonomik faktörlerini ilişkilendirir.

Kısacası para harcanıp harcamadığını ve nerelere harcadığını araştırıyor.

Sanane kardeşim diyemezsin, çünkü paranın harcandığı alanlar, sosyal yaşantı kalitesini belirliyor.

Bana de diyemezsin çünkü aynı zamanda “gelişmiş” ve “az gelişmiş bölge” kavramları oluşuyor.

Yani Taşova’nın kaçıncı sırada olduğunun sebebi ortaya çıkıyor.

Eeee. Yöneticiler bu işin neresinde?

En tepesinde.

Paranın kazanılmasından da kaliteli harcanmasından da onlar sorumlu.

Çünkü tüm bunlar teşvik, denetim, istihdam ve planlama ile olur.

Devlet Planlama Teşkilatı bunun için var (dı) zaten.

Peki, yerel yönetimler ne iş yapar?

Öncelikle şehrin mimari yapılanmasın planlar.

Belediyenin görevleri arasında şehir içi ekonomik işler de gelir. Şehrin ekonomik yapısının kalkınması ve halk ihtiyaçlarının karşılanması belediyeye aittir.

Yani bölgenin gelişmesinden ya da “gelişmiş bölge” oluşumundan sorumlu yetkilidir.

Gelişmiş bölge; sosyal ve ekonomik faktörler açısından, ülkenin diğer bölgeleriyle karşılaştırıldığında iktisadi açıdan ileri olan bölgeleri tanımlar.

Bu bölgelerde gelir seviyesi ve gelir artış hızı ülke ortalamasının üstündedir.

Eğitim ve sağlık gibi başlıca sosyal hizmetlerin yanı sıra sosyal ve kültürel hizmetlerin de yeterli olduğu bölgeler gelişmiş özellik taşır. Yeterli olmayan bölgeler ise “az gelişmiş” olarak tanımlanır.

Tüm bunlar harcadığın parayla mı ilgili?

Elbette hayır.

Harcanan para kriterlerden sadece biri.

O halde gelişmeyi ölçmek için birden çok kıstas oluşturmak gerekiyor.

Avrupa Birliği bu ölçümü Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ile yaparken, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) “İnsani Gelişmişlik Endeksi” (HDI) adı altında üç temel göstergeli endeks ile yapıyor.

Bu endeks:

1. Doğumda yasam beklentisi,

2. Yetişkin okuryazarlığı,

3. Birleşik okullaşma oranı ve satın alma gücüne (harcadığın para yani) göre kişi başına düşen GSYH olmak üzere üç temel gösterge ile ölçülmektedir.

Şimdi habere dönelim.

Ali Rıza Ağış’ın geçtiği haberde Türkiye’nin en gelişmiş ilk 10 ilçesi yer alıyor.

Haber kaynağı T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı.

Türkiye’nin 973 ilçesi altı kademeye ayrılmış ve gelişmişlik sıralaması yapılmış.

Birinci kademe en gelişmiş, altıncı kademe ise en az gelişmiş ilçeler yer alıyor.

Taşova dördüncü kademede.

Kıstas?

Açıklayalım.

UNDP, bu endeksi 3 temel gösterge ile gerçekleştirirken, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 8 farklı gösterge ile sonuca varmış.

Araştırma kapsamında sosyo-ekonomik gelişmişliği ölçen değişkenler;

1. Demografi (nüfus),

2. İstihdam ve sosyal güvenlik,

3. Eğitim,

4. Sağlık,

5. Finans,

6. Rekabetçilik,

7. Yenilikçilik,

8. Yaşam kalitesi olarak belirlenmiş.

Dedik ya, bu bir bilim dalı.

Takdir edilecek bilimsel bir çalışma yapılmış.

Göstergeler bunlar ama hesaplamalar daha karışık.

Her göstergenin farklı alt faaliyeti, puanı ve puanların hesaplama formülü var. Çünkü ekonomik yapı; sosyal ve kültürel yaşam, çevresel koşullar ve rekabet gücü gibi pek çok kavramı içerir.

Gelişmişliği ölçmeye yönelik çalışmalarda da bu kavramları pek çok yönüyle ve dengeli şekilde ölçebilecek değişkenlerin hesaba katılması gerekmektedir.

Mesela kişilerin okur yazarlık durumu,

kadın okur yazarlık durumu,

banka mevduatları,

çalışan oranı,

aile hekimine müracaat durumu,

kişi başına düşen hekim sayısı,

ilçenin doğurganlık durumu,

göç durumu,

aktif çalışan kadın sigortalı durumu,

tarımsal üretim durumu,

sinema solonu mevcudiyeti,

elektrik, su, doğalgaz tüketim oranı gibi yüzlerce varyantın puanları alt alta konuyor ve hesaplanıyor.

Sonuç ise ilçenin skoru oluyor.

Bu varyantlara ve puanlara bakanlığın sitesinden ulaşabilirsiniz.

Şimdi o meşhur soruyu tekrarlayalım.

Taşova kaçıncı?

Aslına bakarsanız bu soru oldukça şovenist bir durum yaratabilir.

Çünkü sıralamayı belirleyen puanlardan tüm Taşovalılar sorumludur.

Her bireyin kendince sorumluğu ve yapması gerekenleri vardır.

En basit örneğiyle, paranı nereye harcadın?

Şayet kitap, gazete, okul veya internet gibi eğitim giderlerine harcamışsan puanın çarpanı farklı, gıdaya harcamışsan farklı, bankaya yatırmışsan farklı sonuçlar elde ediliyor. Paran yok ise bu istihdam gideri kabul ediliyor ve eksi etki yapıyor.

İş kurmuş isen,

Tarımla uğraşıyor isen,

çalışıyor ve katma değerin var ise artı etki yaratıyor.

Nihayetinde SEGE-2022 çalışmasında Taşova, -0,490 skor puanla Türkiye genelinde 625. sırada ve dördüncü kademeye yerleşmiş durumdadır.

Bu skor Türkiye geneli için iyi ama, Amasya genelinde orta düzeydir.

Gümüşhacıköy, -0,269 puan 474. sırada yine dördüncü kademe ama Taşova’nın önünde yer alıyor.

Altında ise Hamamözü ve Göynücek yer alıyor.

Peki yıllara göre sıralamalar nasıl?

2017 SEGE sonucuna göre Taşova -0,439 skor puanla 628 sırayla yine dördüncü kademede yer almış.

Ancak dikkat edilirse, 2022 de küçük bir ilerleme söz konusu.

2004 SEGE’ye göre -0,36901 skor ve 521 sıralama ile yine dördüncü kademe iken durum 2022 ye göre daha iyi.

1996 SEGE’ye göre durum biraz karışık gibi görünüyor.

O yıllarda hem kademe hem gelişmişlik gurupları bulunuyor.

Ayrıca Türkiye’nin o yıllarda 858 ilçesi var.

Kademe sayısı ise altı değil yedi.

Buna göre Taşova’nın puanı 2022 ye göre daha yüksek ama kademesi 5, gelişmişlik durumu 4 görünüyor.

Yani -0,441668 puan ile 531. sırada.

1985 SEGE gizli ibaresiyle sunulmuş.

Türkiye genelinde 616 ilçe içinde Taşova 425. sırada ve kademesi yine 5.

-0,6203 ile düşük puana sahip.

1981 SEGE yine gizli ibareli ancak daha amatör bir yapı fark edilebiliyor.

Kademe ayrımı yapılmamış.

Taşova Türkiye genelinde 379’uncu sırada. Puanı ise çok düşük. -1.079.

1966 SEGE belgesi daktilo ile yazılmış ve gizli ibaresi bulunmuyor.

Bu araştırmada 638 ilçenin hepsi değerlendirmeye alınmamış.

Nüfusa göre kriter konulmuş ve 30.000 ve üstünde nüfusa sahip ilçeler kapsam dışı bırakılmıştır.

Bu kritere göre 64 ilçe elenmiş toplamda 573 ilçe araştırmaya dahil edilmiştir.

Bu yeni duruma göre Taşova, ülke genelinde 92 puanla 204’üncü sırada yer alarak tarihinin en üst sırasına yerleşmiştir.

Ancak,

Amasya genelinde ne yazık ki beşinci olabilmiş ve ilin en az gelişmiş ilçesi konumunda kalmış.

O zamanlar Hamamözü henüz ilçe bile değil.

Görünen o ki, Taşova’nın kaderi hiç değişmemiş.

Neden?

Taşova Belediyesi mi?

Kesinlikle evet.

Zaten yorumlardaki öfkenin de kaynağı budur.

Belediye, partizanlıktan ve biatçılıktan artık kurtulmalıdır.

Üretime odaklanmalıdır.

Bir belediyenin gelir kaynağı sadece vergi, esnafın ki memur olmamalıdır.

Taşova Belediyesi ve Taşova kimliğini bulmak zorundadır.

İyi de nasıl?

Taşova’da ne yapılabilir ki?

Çok şey yapılabilir.

Neyi var ki? Her şeyi var.

Mesela ünü ülke sınırlarını aşmış çiçek bamyası var.

Bu ciddi bir avantajdır.

Markalaştırılabilir.

Ambalajlandırılabilir.

Hediyelik ürün haline getirilebilir.

Festivali yeniden yapılabilir.

Kongreler, sempozyumlar yapılabilir, bölgesi, bamyası, tarımı anlatılabilir.

En önemlisi de tanıtılabilir.

Taşova marka olmalıdır.

Bitti mi?

Hayır.

Taşova’nın elması var, kirazı var, şeker pancarı var.

Boraboy gölü, Yeşilırmağı, Baraklı Şelalesi var.

Turizm potansiyeli var yani.

Hatta Taşova’nın şiirlere konu olmuş geçmişi var.

Meşhur Taşova tütünün hatırası yaşatılabilir.

Tütün müzesi, şehir müzesi, tarım müzesi kurulabilir.

Taşova emekliler şehri algısından kurtarılabilir.

İyi de nasıl?

Para nerede?

Umut varsa, potansiyel varsa, istek ve gelecek ülküsü varsa para da vardır.

Unutulmamalıdır ki bu ülke parasızlıkla kuruldu, koca bir kurtuluş savaşı yokluk içinde verildi.

Çünkü bu aziz milletin gelecekten umudu olan Mustafa Kemal Atatürk’ü vardı.

Tıpkı Taşova’nın gelecekten umutlu yatırımcıları, iş adamları, vizyon sahibi gençleri, istekli üreticileri olduğu gibi.

Üreticiler teşvik edilmelidir.

Kooperatifler kurulmalıdır.

Çünkü Taşova’nın okullaşma oranı yüksek.

Eğitimli ve vizyon sahibi insanları var.

Bu nedenle, Taşova İlçe Konseyi kurulmalı, mahalle komiteleri kurulmalıdır.

Basın teşvik edilmelidir.

Taşova gazetesi yaşatılmalıdır.

İnternet gazetecili, TAŞÇEV, YÇP, TÇP, TÇDK gibi çevre platformları desteklenmelidir.

Taşova daha fazla betonlaşmamalı, sanayileşmemelidir.

Taşova Belediyesi vizyonunu yükseltmelidir.

OKA, TUBİTAK ve hatta AB projeleri yapmalı, kaynak yaratmalıdır.

Taşova’nın iş potansiyelini yükseltmelidir.

Taşova Belediyesi Kurumsal kimliğini oluşturmalıdır.

Hiçbir vizyonu olmayan logosundan kurtulmalı,

gelecek vaat eden, enerjisi yüksek bir logoya sahip olmalıdır.

Markanın temel kuralıdır bu.

Unutulmamalıdır ki vizyon, hızla artan inşaat temellerinde değil, çözüm odaklı, evrensel projelerle oluşur.

Kurumsal itibar ancak bu tür projeler ile mümkündür.

Kurumsal itibarınız yok ise,

Taşova hep dördüncü kademeye mahkûm olur,

Taşovalıların öz güveni kaybolur,

Taşova Belediyesi kolay ve ucuz kredi bulamaz,

Rekabet yapamaz,

Tedarikçileri olamaz,

Kaliteli eleman bulamaz ve çalıştıramaz,

Üretim yapamaz veya satamaz.

Taşova kalkınamaz, dördüncü kademeden kurtulamaz.

 

Taşova, dördüncü kademeye mahkûm edilmemelidir.