Yaranamadım kimseye,

Yaranacağımı da sanmıyorum şu saatten sonra..

Yaptıklarım için kutlanmadım,

Öyle bir beklentim de olmadı ama yapmadıklarım için yargılandım Acımasızca!

Öyle de olmamalıydı kanımca..

Kırıldığımı dile getirince nedense, hep sen yanlış anladın oldu adım.

Doğru yanlış yaptım özür dilerim

Diyene rastlamadım…

Densizlere denli davranmak hep bana düştü..

Haklı olduğumda sesim çıksa,

Psikolojisi bozuk yaftası yapıştırıldı..

Biz ne yaptık da delirdi diyen çıkmadı..

Oysa delirmek benim de hakkımdı,

Ama nedense bana yakıştırılmadı..

Sigara yaksam göze battı,

Sebebini merak edip soran olmadı..

Güzel yemek yapsam güzel diyemeyenler

Tuzu kaçsa dile gelirler..

Kısaca tadına varamadığım şu hayatın,

Tuzundan nasibimi bolca aldım..

“Böyle olması gerekiyormuş” demeyi ciğerim yana yana öğrendim.

Artık hiç bir şeyin yakasına tırnaklarım sökülürcesine yapışmıyorum.

Bu zamana kadar olacağı varsa olurdu zaten deyip pes ediyorum.

Emekse emek,

Zamansa zaman gözü kapalı feda ettiğim hiç bir şey benim olmadı çünkü.

Neden birine güvenmek zor biliyor musunuz? Hayatının tam ortasında seni her koşulda anladığını düşündüğün birinin bir süre sonra aslında seni hiç anlamadığını, anladığı zamanlarda da yanlış anladığını görüyorsun..

Bir bakıyorsun en zayıf yanından, savunmasızlığından vuruyorlar seni.

Sonra diyorlar ki; körü körüne güvenmelisin!

Oysa tüm yaralarımızda en çok

güvendiklerimizin parmak izi var.

Bilmiyorlar…

Gene de;

En siyah gecelerin güneşle bittiğine, hiç geçmeyecek gibi gelen acıların bize tecrübe kattığına inanıyorum.

Altını çizdiğim kitapların sözleri gibi yaşamaya, yalnızlığın da güzel bir yanı olduğuna, birine sımsıkı sarılmaya inanıyorum.

Kim bize ne yaşatırsa yaşatsın yine de ona karşı bembeyaz kalmaya inanıyorum.

“Ağaçlar gibi ayakta öl” diyen kalplere inanıyorum…

Bu hayata bir geliş sebebi olmalı herkesin, bir gün onu bulacağına inanıyorum..

Efendim sağlıcakla kalın.

Naci Özkan

23-11-2024